Ünlem..
Var ya benim biraderim bu toprağın halkı var ya
Ağacı bir silkelerse tomruk iner başınıza. Gölgesinde gül biriken bu yaprağın halkı var ya Karıncayı incitmezken yumruk iner başınıza. Sanmayın ki şu kızıl tan gizleyecek gölgenizi Kamer sizin suretiniz için döner dolunaya. Gözlerimiz adım adım izleyecek gölgenizi Yanınızda yürüyenler kaçacak arka arkaya. İşlediğiniz günahı aklayacak sandığınız Dostlarınız var ya hani ilk onlar satacak sizi. Hani bütün sırrınızı saklayacak sandığınız Kardeşiniz bir kervana hesapsız katacak sizi. Sanmayın ki şu kızıl tan çıktığınız yolun sonu Her karanlık bir şafağa gebe kalmak için uyur. Gelmez gibi görünse de baktığınız yolun sonu Her yol başka bir yolcuyla nefes almak için uyur. Bugün ağam yarın paşam sonraki gün “dış mihraklar” Lâkin hesap öptüğünüz etek kadar sayılacak. Bitti sandığınız millet en çok yirmi yıl duraklar Sonrasında elbet bir gün uykusundan ayılacak. Sanmayın ki şu kızıl tan yolun en son aşaması Kırmızının bir sonrası bildiğiniz mordur çünkü. Bu milletin bir ağaya biat edip yaşaması Zemheri’de gül bahçesi bulmak kadar zordur çünkü. Yani benim biraderim bu halk takvim saya saya Hesap sormaya başlarsa önce sizden başlayacak. Bir gün ayağa kalkarak ellerini yıkamaya Suyunu kuruttuğunuz bir denizden başlayacak. Sanmayın ki şu kızıl tan bir tek sizin için vardır Bir tek sizin ezdiğiniz çiçekler ölür sokakta. Sanmayın ki her sokağın tükendiği yer duvardır Yediveren karanfiller boy verecek o şafakta. / Yavuz Doğan |
Devrin köpekleri!.. Yaldan usanmaz!
Sanmayın kızarmaz yüzlere tokat
Bu gün alkış tutan elden uzanmaz!.