Su ÖrtülüyümŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Öfkeyi haykırmak ile başlar yara sarma zamanı
Doğum ile ölüm arasında gereksiz geçirdiğim uyuya kalma zamanlarım beyhude.
Öfkeyi haykırmak ile başlar yara sarma zamanı
Doğum ile ölüm arasında gereksiz geçirdiğim uyuya kalma zamanlarım beyhude. Ben su örtülüyüm gülüm!!! Mizaç düşüncelerimi derecelere ayırdım, Sınıflandırdım İnsanları artik. Derece itibari ile noktalarla süsledim! Ey gülüm, Dilimden anlıyor musun hala? Doğrularımı yazmaktan bileğim nasırlaşmış´tı bi çare kazıyarak yok ettim delili. İhtiyatlı sağlam temele dayandırmak isterken görüşlerimi, Dün oturduğum yerde buldum kendimi. Görünüşe bakılırsa su örtüsü ile tanışanlar kaldığı yere geri dönecekler. Ey Gülüm... Düşlediğim virane deyim şimdi! Geri dönmek vazgeçmek değil gülüm yeniden başlamak !! Ben O selvi boyundan payımı almak için, kurumaksizin su ile örttüm üstümü. Sana kısmet olmadı Gülüm! Pınarlarına yaklaşdın zira; örtünmek nasip olmadı. Hislerime gem vururken ben; sana ulaştıramadım. Oysa zahmet hiç sayılacaktı ruhun derinlerine inildiğinde, Yüce gönlüme tembih etmistim..... Kaldı ki olası sövmenin kehanetini umursamadan, Küfrü dil altımda bırakıp, ihtiyatla kelimeler püskürttüm. Ey gülüm bu gece haykırdım öfkemi başta bu şehire, En derininde bulunan Sevgimi hiçe sayan sana, Göz ucuyla gördüğüm evin çatısına. Sevilmeyi hak etmeyen onca yüzüne tüküresi İnsanlara ve en sonunda uçuk nasırıma. Ben su örtülüyüm Gülüm! Doğum ile ölüm arasında teklifsiz sunulan oferta´yı tasvip edemedin kızılötesi kıyıcılığını bir kenara bırakıp Sıcak neva´nı yüreğimde sonsuzlaştırdım. Hanife Bayazit |
Yanında hissediyor okuyan bu sa/t/d/ırları...
Saygımla çok.