Denizi Öpen Kırlangıçlargitmiş göz altı torbalarım zamanı düşünmek yok renkli kutudan saldıran teknoloji çılgınlığı sürekli başımda iş telaşları ve sabah erken kalkmak ta yok durmadan soluyan fabrika bacaları gazetede felaket senaryoları hadi ısıt sarı saçlı güneş anne amele türünden değil yanığım sevda balçıklarına sar beni tepemde plaj şemsiyesi sırt üstü yatarken deniz yatağında öpsün kırlangıçlar köpüklü tenini sadece sessizliği bozsun iki haylaz kumdan kaleler yıkılırken umarsız ya da genzi yaksın deniz tuzu balıklara eşlik etsin kocaman palet şımarık bir çocuk oldum birden kumlara çizdim ertelenen aşkları masumluğunda yaşanmış ama vuslatsız lanet olsun yine çıkmamış aklımdan aşk ben tatile değil Çin’e de gitsem kemirecek beni içten oyan kadersizlik evet her şey unutuluyor kısa da olsa tatil yollarında bir tek aşk avutulmuyor... yalnızlığında bütün umuda/uzaklaşmaya rağmen doluyor insanın genzine sinüzit gibi... hadi onun çaresi var ama aşkın çaresi ? |
yüreğinize sağlık,
tebriklerim kalben, hayırlı ramazanlar..