BİLİYORSUN
Yaşamak seninle daha güzeldi biliyorsun.
Biliyorsun, her nevi güllerin pusuya yattığı kaldırımlar üşür ayaklarımda. Sana bir sükût gibi çarpar yalnızlığım, yalnızlığım hala kanamakta çiçeklerin bütün varlık zerrelerinde. Sırları kanatır gözyaşların, bakışların bakışlarımı ve biliyorsun gidişin, bir tecelliye intihar saklar koynunda. Biliyorsun, dağlarda zehir hicrana düşer, hasretin koynuma. Şehirlerin,fabrikaların ve tarlalarda çalışan elleri paramparça kadınların sinesine her gece bir gül düşer, şafak mazinin heyecanından yıkılır. Biliyorsun, her ayrılık içinde bir telaş bırakır. Kalbimin giz kanayan sokaklarında kandillerin altında ıslanan her yarım kalmış şiir, aslında diğer yarısıyla gözyaşlarında tutuşur. Biliyorsun, yaşamak anımsamaktır belki, belki dokunduğun bütün aynalar kederli, belki yokluğun bakışlarımda gül yarası. Biliyorsun, bütün kederli çiçekler, tohumundan aşk yaratır; biliyorsun, gidişinin işgali hala yüreğimde, hala parmakuçlarımda üşüyorsun apansız. Biliyorsun, yalnızlık diye bir şey yoktur, karanlık yahut sessizlik diye bir şeyde. Sen yokken de yalnızlık yoktur, ben olmasam da. Sessizlik,çığlığımızdır aslında; karanlık,ışığın yokluğudur. Biliyorsun, bütün ızdırap rıhtımları makûldür, senin yokluğunun telafisi asla. Biliyorsun, sensizlik hayaline dokunmaktır, duvarları kanatmaktır azıcık. Ve aslında her şeye rağmen ikimizde biliyoruz bütün ölüler gibi, kendi ölümümüzden başka kanıtlayacağımız bir şeyin olmadığını. Sus konuşmak bize yakışmaz. |