Dinmeyen Bir Hüzün İçin Yeniden Gül BaladıAğlardın. Yosun tutardı kıvrımları yüzünün sancılı bir yanınla usul düşlerimden de yeni ki sen: ey kalbini karanlık sularda avutan! veda et geceye: gir o tılsımlı kapıdan kadehte soluksuz yudumladığın öz suyuydu zehirli sarmaşıkların Tükenirdi. Umutları soysuz yaşamların yasak bir dua gibi o hep yakarışlarda gizli -Ki aşk diye acıyla dizeler tutuşturduğum- ürkütmeden kır çiçekleri ve çalıkuşlarını Bakışırdın. Dudaklarınla gölgesini büktüğün Ölmek ile yaşamak arasında titriyor zambaklar ki şimdi rüzgarlı bahçelerde hüzünlü bir şarkı gencecik bir çığlıkla göğe doğru yükselir uyanıp en diri düşlerden ışıksız bir yolda telaşlı bir kavme vakitsiz gibi geldiğim Susardın. konuşurdu hasretinden prangalar eskiten o sancılı bir yanımla usul düşlerinden de yeni ki sen: ey kalbimi karanlık sularda acıtan! veda et zamana: gir o kadim kapıdan kadehte soluksuz içirdiğin öz suyuydu zehirli aşkların -hiç sır kalmamıştır- Nizar Şirvan BİLGİN |
...... öz suyumuza çığlıkları yosun tutturdun kırmızı elinle,,
kalbimizde grilikler ,eski acılara denk aşk tutulur...
görmüşsünüz........
tebrikler...