Devrik bir cinayet
Öncesiz ve sonrasız bir ölümün
Tenhalığına koşar gibi şimdi Onun göğsünden gelen Bana vaat edilen yaşam: yeniden… O en kutlu anda Gülümsediğin sıcak bir öğle güneşinde Bir sözün: zamancıl ve şırıl şırıl Fışkıran suların üzerinde çiçeklenip, serin Yumuşak bir yankı(mutluluk türküsü) çınlatır içimde Çocuktum, bilmiyordum, gün ışığında Türkülerin aldatıcı olduğunu. Ve gözüme yabancı geldiğini, senin Bilmiyordum… Karartıp bir ırmağı usulca Kıyısına iner gibi derelerin Acılar süzüyor içime, o: hep Acıyıp, duyan bir göğüste beslenmiş Sabırsız bir dua Bir gökçe türkü gibi söylenen, adın? Bak, adınla sesleniyorum sana: Helene! Bu akıttığın, kutsallığı bozduğun kanla Toprağın sıcaklığı fışkırır derinliklerden Sevinçli bir güven ışıldağı gibi çepeçevre Örtüp yüzünü bütün kanatlı ezgilerin Olmamış ne varsa bir eğlentiden doğan içli Şimdi uzaklarındayım Hapsedip göğsüme nefesini Sövüp saydığım o başkalarının Üstleniyormuş gibi: alçak cinayetlerini… Nizar Şirvan BİLGİN |
Hapsedip göğsüme nefesini
Sövüp saydığım o başkalarının
Üstleniyormuş gibi: alçak cinayetlerini…
Günün şiirini kutluyorum.