Nâr-ı nişangâhbiliyorum, nehirlerimde yıkıyorsun yüzünü oynarken avlumda in cin gölgeme üşüşen sen kararıyor an sızın kirpiklerin nişangâh gecelerime batan nihai gözlerin nar güllerim tenine yağmurlarıma sığınan terin kalsam acı sevinsin avuçlarımda yontulmuş kaç asır merhametime gönül koyan yüreğin saçlarımda salınan rüya aşkına nur uykuna doğurduğum bir bilmece zihninde vaatlerinde büyüyen ezberim ilelebet dursam koynunda yaprakları üşüyecek yaşlı çınarın ölecek tomurcuklar ateşle aynı yaşta yangınım yasıma kurban küllerimden kurulmaz sarayın narına aşık ey uslanmaz sevgili dolanmazdı sevda üstünkörü ininde us`a köle kendine efendi olsa idi arsız dil Sude Nur Haylazca |
oynarken avlumda in cin
gölgeme üşüşen
sen kararıyor an sızın
kirpiklerin nişangâh
gecelerime batan nihai gözlerin
tebrik ederim güzel kaleminizi