Affınla BabaBaba nedir bilmem ben nasıldır, nasıl kokar, nasıl uyunur kollarında aklıma düştüğünde yaralı bir güvercinin yaşama ihtirası koridorlarında umutlara koştuğumu bilirim gri badanalı bir yetimhanenin Anne ve Baba lügatımdan iki uzak kelime iki parlak yıldız gibi varoluşuma sebep hiç dokunamadığım bir bahçe avlusudur benim babam gözyaşlarımı paylaştığım gri taş duvarlar her ağladığımda yaslandığım arkam. bazı geceler rüyamda gördüğüm esmer geniş omıuzlu adam ellerimden tutar göğsüne bastırırdı sıcaklık hissederdim tatmadığım uyanınca bir korku kaplardı içimi yalnızlığımdan sebep ter içinde kalırdı küçücük avuçlarım ve ıslak olurdu çok geceler ranzadaki çarşafım yirmi sekiz yıl baba Annemi rahmetle yad ettiğim ve senden yine de nefret edemediğim dörtte bir ömür affınla; yetimhanenin taş duvarlarıdır benim arkam ve bir bahçe avlusudur benim babam…. umutlarımı yeşerttiğim hiç gerçek olamayacağını bildiğim rüyalarıma... Jamais vu Kaan BÜKE |
af dileyelim!
Sustum saygıyla...