SON MEVSİM
Beyhude dolaştım, bu şehri bu akşam,
Beyhude nemlendi yaşlı gözlerim, Meğerse bu şehir, o eski şehir, Ben de o eski, ben değilmişim. Nede çabuk geçmiş onca yıl, Sevinçler, hüzünler ne de yalanmış, Daha dün gibi hatırlasam da, Sakalımın terleyip, boyumun atmasını, Aslında tüm gerçek, Saçlarıma göç eyleyen o zalim aklarmış. İşte şu çıkmaz sokakta, Köhne bir evde açmışım gözlerimi dünyaya, Ve her anını tekrar yaşamak için Can attığım çocukluk yıllarım. Ard arda yolladığım, Önümde yeni ufuklar çizen, Rengarenk misketler. Ve sanki; Beni de yükseltmesi için göğe, Büyük.. çok daha büyük, Yaptığım uçurtmalar. Ramazanlar… Kurbanlar… Avuç avuç cepkenimin ceplerini, Doldurduğum akide şekerleri. Şimdi derman kalmasa da ayaklarımda, Titrese de yıllanmış ellerim, Bende gençtim bir zamanlar, Bende kıpır, kıpır ben de delikanlı idim. Kahve köşelerinde, Sigara dumanları altında, İskambil destesindeki kızlara aşık olur, Kralların buyruğu ile hükümler giyerdim. Kimi zaman o dar yokuştan. Evime kadar uzanan. Taa.. dedemin gençliğindeki kaldırımın, Eskimiş taşlarını sayardım bir, bir Gün gelir şehre büyük yankılarla ulaşan, Siyah-beyaz bir film uğruna, Dipsiz sıraları beklerdim. Sabırla, saatlerce.. Ben de gençtim bir zamanlar… Gül kokulu kağıtlara, Halis çin mürekkebiyle, Sevgiliye nağmeler yazmayı, Bilmez miyim sanıyorsunuz? Pantolonum ütüsüz, iskarpinim boyasız, Çıkar mıydım hiç sokağa? Gayri beni taşımayan ayaklarım, Titreyen ellerim, Ve alnımda nerden geldiği bilinmeyen, Garip çizgiler olsa da, Bende gençtim bir zamanlar. Ve bu şehir bir başka güzel gelirdi, Uçuk yüreğime. Şimdi otomobillerin haykırdığı caddelerde, Faytonlardaki sükuneti, Fabrika bacalarında, Leyleklerin lak-lak-larını Koca siteler arasında, Bir zamanlar gezdiğim, O dağları kırları aramak; Ve sonunda; Büyük bir hayal kırıklığı ile, Sadece… sadece ihtiyarlığı bulmak ne kadar acı. Ve bir sokaktan geçerken, Aşinası olduğum, gramofon sesi yerine, Arabesk görüntülerini her duyuşumda, Yalnızlığımı, ölümü hatırlamam, Ne kadar kaçınılmaz bir gerçek. Tek tek artarken saçlarımda aklar, Tozlu yollara boş gözlerle bakarak, Yıllardır gelmeyen sevgiliyi bekler gibi, Ölümü beklerken; Bir şiir geldi dilimin ucuna. Söyleyiverdim; Beyhude dolaştım bu şehri bu akşam, Beyhude nemlendi yaşlı gözlerim. Meğerse bu şehir, o eski şehir. Bende o eski ben değilmişim! |