Sabahın ilk ışıkları vuruyor
çıkmaz yolun tutsaklarına

kalkın az kaldı yola düşme zamanına
sırtlanın barutu kurumamış kovanları
ve bizlere vuruyor sabahın ilk ışıkları
bizleri bekliyor vatanın kurtuluş zamanı

Gecenin karanlığı örtüyor
toprağımızın ayıplarını

rüyalarımız ruhların sızılarında saklı
gerçeklerimiz sanki yanlışa tutsaklı
kurtuluşu olmayan tutkularımız var
adaletsizliğe gömülmüş doğru hakkı

Güneş en tepede selamlıyor
dalgalanan şanını yüreğimizin

bizleri kucakladı tınsallığı ve anı
onlar bilinmez yolculuğun kurbanı
duygulandık ve ağladık onlara biz
aşağıladınız ve güldünüz bizlere siz

Ay aydınlığı aydınlatıyor
ay, gün, saat yıllarımızı

savunmasız sandılar uykudaymış gibi
aslan kostumündeki sırtlanlar, bizleri
bilmezler bizdeki kutsallığını emanetin
gün gün çoğalıyor himmeti milletimin

Sönük kaldı kesildi telleri
cam fanusta edisonun

kendini nimetten saydı fasülye gibi
mercimek tavan yaptı fırınlar boş kaldı
aşklar mercimeği artık kutulara veriliyor
hocanın un akıtan tellerinden güveler havalanıyor

Gel-Git -- Nurullah Nuri YAVUZ