(3) Çobanoğlu Hati
Çaldım Karavana’ya
yirmidört Ay, milyon kere Kepçeyi. Yediyüzyirmi Gün saydım Teskereyi, geri. Çok şey öğretti bana Askerlik; "İnsanlık" mesela. " Hürmet, Otorite, Sabır, Disiplin", bende olmayan. Tüfeğime baktım, temizledim yağladım, Mermi taktım. "- Taaak, taaak" Diye Hedefi belledim. Çok şey aldım, Bir birşey veremedim. "Alanım" yokti ki paylaşacak; Sevgi, Mutluluk, Şükran dolu Gözlerimi, Hati’den başka. Sırt’ta yirmibeş Kilo Çanta-Techizat. "- Marş-marş!" "- ESKİŞEHİR, ESKİŞEHİR. YALÇIN KAYS, SARP YERİ" Arşınladım, sağı-solu. "- KAYALARDAN ÇOK KUVVETLİ, İÇİNDEKİ ASKERİ" "Hep bir ağızdan, birlikte, bir Hedefe, omuz-Omuz’a" varmanın mutluluğu. Hiçbir Yerde Dünyam, Alamanya dahil. Bu denli çok, dolu, etkin, anlamlı, katıksız Yaşam görmedim. Otuz Yıl boyu okur, yalarım Mürekkep. Dört Diploma; "Çerçevesi Altın Kaplama" falan-filan. Yüzüne bile bakmam. Duvarıma da asmam. Sen Teskere; Tek Mühür, Saman Sayfa, başkadır Yer’in. Alamanya’da Eğitimden sonra Asker, Sivile’de hizmet verir, onunda Ordusudur. Özürlü-Yaşlı ile sohpet eder, giydirir. Güldürür, gezer. Gerekirse temizler-bakar. Orman, Dağ, Çay...yani Doğa’nında dostudur. Havayı-Suyu-Binayı-Köprüyü-Yolu temizler, arıtır. Yani İnsanı korur. Yada, "Sapına-kadar-Asker"; Silah-Talim-Komando. Medeniyet Ordu’su, "Yaşam" öğret bana mesela; Okuma-Yazma, El Sanatı, Sağlık, Tarih, Musik ve de Şiir’i. Hayvanları evcil, Ormanı gür,Suları bol, Toprağı bereketli Türkiye’m; Çobanoğlu Hati’de senin Oğlun, değil mi? |