doğudan bir rüzgar esti batıda bir tufan koptu güneyde yangın var kuzeyde her taraf kar
dünya sallanmakta bir boşlukta bir ketene bağlı keteni tutan el çelimsizlikten kansızlıklarda
sınırlar kıvrılmaya kırılmaya başladı kıtalar toprakla beraber çamurdan ilk insan yok olmaya
beyinlerinde yerleri değerlerin boş kaldı tahtları sarsılmaz kralların hüküm sürdüğü vatana
zaman döndü gün söndü içindeki mumun ateşinde ruhun ters yüz olmuş bedeniyle tavana
tabanda yüceldi bir fare önünde kokmuş peynir diliminin küf mantarı eşlığındeki sunumuna
müstesna hallerin vücut bulduğu bir canlı o kadın değil insan olamaz varlığı az kalır yanına
sevmek tutsaklıksa takılsın onun pranga olduğu zincirler kafamı taşıyamaz olmuş boynuma
içinden çıkılmaz bu denklemin bir şifresi olmalı düşüncesiyle yazılmış satırların yığınsallığında
okuması kolay gelir akrebin sokması kaçınılmaz son iken yelkovanın saniyeye tutsaklığında
basireti bağlanır parmaklarımın düşüncelerim kilitli kalır aşkının sırlarla dolu demir tabutuna
yazadüşer bilgimde pişmiş fikrimin sonbahar yaprağı edasındaki yalnızlığının solgunluğunda
düşekalır kışa göbek bağı kesilmemiş göz bebeklerimin son tanıklığındaki masum cinayetinde
zorlamamalı anlamaya anın içindeki bu anı tansıklığa sığınmış tan yeri havasındaki odasında
kim okuyorsa tanıklığı yalancılık mesleği kadar asil durur ölüme koşanın yanındaki duruşunda
çöl topları toz bulutu göndermiş altın tas içinde ülkemin onurunun kızıla çalan kanının yasına
ademden önce havvadan sonra başlamış kardeşlerinin bu bitmez kör dövüşlü kavgalarında
çamurda bir kurbağa debelenmiş dibe doğru gittikçe anlamış kurtulmanın tepkisize olduğuna
kim anlamışsa anlamış yazmanın okumadan zor olmadan kolay olamayacaklılığının olasılıklılığına


Gel-Git -- Nurullah Nuri YAVUZ