HAYRA ALÂMET DEĞİL
Sen azıcık gülerdin, ben kocaman coşardım.
Böyle mahsun bakışın bahta selamet değil. Bir adım yaklaşırdın, yalınayak koşardım Dizlerime çöküşün hayra alâmet değil... Ne değişti söyle yâr. Hevesler mi, yıllar mı? Her an fırsat kollayan ikiyüzlü kullar mı? Sen mi yoruldun yoksa arşın arşın yollar mı? Cevapsız iç çekişin hayra alâmet değil. İtikadin müspetken şer yüklü yasaklara Yenik mi düştün yoksa aşikâr tuzaklara? Kan çanağı gözleri devirip uzaklara Canevimi yakışın hayra alâmet değil. Kaderinden ziyade nefsine kızar gibi Çaresizsin eyvahlar gölünde yüzer gibi. Dudağına zor gelen sözleri ezer gibi Yumruğunu sıkışın hayra alâmet değil. Ne yaman çelişkidir, ağlarken gidiyorsun Bir hatayı başka bir yanlışla ödüyorsun. Aha silah, aha ben... Cevap ne? Ne diyorsun? Böyle boyun büküşün hayra alâmet değil. Gideceksen son sözüm: Başın sağolsun gülüm. Başkaca tarifi yok. Ha sensizlik, ha ölüm. İflaha geçit bulmaz senden ayrılan yolum Merhametsiz yokuşun hayra alâmet değil. Ali ERDİNÇ |