NERDEN BİLECEKSİNİZ?
(Yusuf Hayaloğlu’nu saygı ve özlemle anarak)
Gereksiz hafakanlar çöken gecelerimde Harfleri deştiğimi nerden bileceksiniz? Kaçak dövüş denilen maznun hecelerimde Beynimi eştiğimi nerden bileceksiniz? Bayram size münhasır, sefa size muktedir Yutkunursam çatlarım hep içimde uktedir Allah’ınız yok mu be, varsa bu halim nedir? Cürmümü aştığımı nerden bileceksiniz? Sabır elbet sabır da, bu kadarı zor işte Mazeretim kör-topal bu anlamsız gidişte Olmak var ve ölmek var, ikisi de bir işte Ömrümden taştığımı nerden bileceksiniz? Yüreğim yarık şimdi feleğin taşlarından Payımı alıp sustum çatılı kaşlarından Adına hayat denen uçurum başlarından Ölüme düştüğümü nerden bileceksiniz? İliğime dek masum, sonuna dek suçluyum Düşmanlarla zorum yok, ben dostlara içliyim Şairler yalnız ölür korku neymiş? Güçlüyüm! Son turu koştuğumu nerden bileceksiniz? HİÇBİRİNİZ HİÇBİR DİLDE BENİ ANLAMADINIZ Ali ERDİNÇ |