DAĞLARIN DORUĞUNDA
Dik başlı bir kayaya oturmuş,
Nedesizce bir sessizliğe durmuşum. Seher yeli kekik kokusunu dağıtırken etrafa, Ben yarım kalmış bir türküyü tutturmuşum, Bir türkü ki içinde yaşanmamış bir hayatı barındırır. Çakal sesli geceden kalma bir yorgunluk, Günün canlılık dağıtan o ilk ışıklarına değerken, Depreşir gözlerimde mazinin tozlu sayfaları. Uzaktım çocukluğumun geçtiği tandır kokulu yerden, Gençliğimi, düşlerimi ve her şeyimi geride bıraktığım, Her bir günün bin bir esarete durduğu, Benliğimin anbean ben olmaktan koptuğu, Geçmişim, bugünüm ve de geleceğim olan yerden uzaktım. Ateşi karıştırıp, bir tütün sararken elllerim, Yüzüm yokluktan var olmaya durur bilirim. Bilirim ki nedensizdir bütün yaşanılanlar; Ama neylersin zaman bunu reva görmüştür, Neylersin el yüzlü yaşam bize bunu sunmuştur!... Süleyman ÇETİNKAYA |