ESARETE BOĞULMAK
Gün geçtikçe düğümlenir gelecek,
Sulu gözle eşliğinde boğazında. Tedirginlik, sessizlik, belirsizlik Baştan başa sarar kalabalık sokakları. Her yüz farklı renklere bürünmüş, Yorgunluğun son demine vurmuştur, Takvim yapraklarını bir bir eskiterek. Her geçen an, alır seni götürür Bilinmez bir yolun kavşağına. O zaman anlarsın; Her yanın sana ait olmadığını, Düşlerin amansızca yarım kaldığını. Çaresiz bakışlar dağılır etrafına Olması gerekenler, olmadığı için, Dizboyu esarete boğulmuşsundur. Sesinin duvara çarpıp döndüğünü, Yıldızların bile bir bir söndüğünü Anladığında, işte o zaman kayboluyorsundur. Hem de bir daha sen olmayacak şekilde!... Süleyman ÇETİNKAYA |