Merhaba Diyeceğin Sabahabu sabah yine seni görmeye geldim pencerenin kenarından yabancı gözlerle baktın bugün de tanımadın Talya hatırla(ya)madın fırtınaya dolanır geceleri şehrin etekleri ve her gece başka bir frikik kirden arınmamış günahkar ellere zaferini kutlayan sokak itlerinin sesi eşlik ederken puşt zulasındaki çürük zihniyetler karabasan gibi çöreklenir başucuma uyuyamam Talya sabahları iskele kenarında bir bankta alıyorum soluğu bir yolcu vapuruna takılıyor gözlerim güvertesinde küçük bir kız elinde simit martılara gülümsüyor rüzâra bıraktığı uzun saçlarının her teli rakkase sense soğuk bir hastane odasında dünyaya açılan tek pencerenden akasya ve erguvan ağaçlarına gülümsüyorsun kim bilir belki de güller derdiğin seviye zakkum yapraklarının attığı çizikleri hatırlıyorsun oysa sana git/me demiştim Talya dinlemedin şimdi pelesenk gecelerin peşkeşliğine hapis değiştiremediğim yazgına düşmanlığımla, “merhaba diyeceğin sabaha gebedir zaman” Jamais vu |
harika dezelerdi bu çatışmanın galibi mechul herkess bir pay düşmüş
kutlarım saygılar