Çeteler ile ilgili henüz yargıdan çıkmış bir karar yok derken nasıl hassasiyet gösteriyorsanız(!!), bırakın daha hüküm giymemiş, mahkeme bile edilmemiş, dava bile açılmamış, gazete söylentileri, muhalefet iddiaları için de benzer hassasiyet göstermek gerekmez miydi acaba diye düşünüyorum.Oysa "vatan satmak" "israile peşkeş çekmek" gibi ağır iddialar alabildiğince pervasız, doğru mu yanlış mı, kesin mi, mantıklı mı, mantıklı mı süzgecinden geçmeden dillendirilebiliyor.
Çeteler ile ilgili de işte diyelim yargı kararı yok daha , ama daha vahim iddialar var.Mesela devletin savcısını katledip kaos yaratmak gibi.
Bir tutarsızlık mı var mantık kurgumuzda acaba?
Dalga dalga gelen baskınlar derken korumaya aldığımız kişiler hakkındaki iddialar da bu yönde işte ne yazık ki..
fener davasını da mayın davasını da yakından takip ediyoruz elbette.Gözden kaçan bir husu yok.BU yüzdendir ki, fener davasında Almanyada suçu kabul edip mahkemeyle anlaşıp ceza alanların olduğunu biliyoruz.Türkiyedeki uzantıları için ise Alman mahkemesi dahi yargılama yapmadı,yapamadı.Burada soruşturma sürüyor henüz dava da açılmadı.Açılsa, zanlılar suçlu bulunsa dahi bunu ancak, medya baronlarının vergi kaçakçılıklarıyla, zimmete para geçirme suçlarıyla, hırsızlıkla, 28 şubat sürecindeki gibi banka hortumlamalarıyla kıyaslayabiliriz.Diğer taraftan süregelen ergenekon davasında, cinayetler, katliamlar, bombalamalar, iç savaş çıkarmalar, ülkenin yargıçlarını aydınlarını katletmeler, darbe hazırlıkları vb. gibi insanlık suçlarının en ağırları var.Bunu akçeli davalarla kıyaslayarak birbirileriyle mukayese etmeye çalışmak hafifsemek anlamına gelir ancak.
Mayın konusunda ise israile toprak verilmesi gibi bir yasa da, girişimi de yok.Özel firmalara ihale edilebilirliği seçeneği var tasarının daha öncelikli ilk 2 seçeneğinden sonra ve bu maddeye göre bir israil firması da teklif verebilir, kabul edilebilir, böylece sınıra israil çöreklenir çıkarımı var bazı kesimlerin.Kişisel görüşüm hiçbir yabancının değil, Natonun Namsanın da değil hatta, sadece TSK nın bu temizleme işini yapmasından yana.Bu görevden kaçınılmasını anlayamıyorum.En kötü şartlarda yerli firmalara yaptırılmalı bu işler şayet asker yapmamakta direniyorsa.
Küçük siyasi tuzaklara düşen, kasaba siyasetçileri gibi düşünemiyorum nedense bu gerçekler karşısında.
Ümit ederim bütün bu sıkıntılı dönem ülke hayrına neticelerle sonlanır.

Erol bey, Türkiye Cumhuriyeti toprakları üstünde yapılan her türlü teröre, her türlü yıkıma, her türlü yıkıma şiddetle karşı çıkacağımızı ve çıktığımızı eminim biliyorsunuz.

Var olan çeteler demişsiniz ya, onlar yargıdalar ve yaptıklarının hesabını bir bir veriyorlar doğru ya da yanlış. Verilen bir hüküm yok biliyorsunuz. Her gün dalga dalga gelen baskınların amacının ne olduğu konusunda her birimiz büyük endişeler taşıyoruz.

Ama dikkatinizden kaçmış olabileceğini düşündüğüm bir fener olayı var. Bir başka ülkede sorumlu kişiler yargılanıp cezalarını alırken, bizim ülkemizde henüz gelen kararın türkçe açıklaması bile yapılamadığı gibi. işin başında ki sorumlu kişiler, devletin en yüksek makamlarından birnde oturmaya devam etmektedir. Bu kişiler kendi partisini bile ikiye bölmüş durumdadır iiama hiç bir işlem yapılmamaktadır. Ve yapılamacağını da hepimiz göreceğiz.

İkincisi son onbeş gündür ki olay ülkemi derinden ilgilendiriyor. Mayın tarlalarının İSRAİL'E 44 yıl gibi uzun bir süre kiraya verilme çabası. Ve bizler bu mayın tarlalarına dikkat çekmek istiyoruz. Nedenleri her gün manşet manşet yayınlşanıyor ama ne hikmetse Davos'ta aslan kesilen Başbakanımız "verilecek de verilecek" diye diretmektedir.

Bu direncinin nedenini ben ve benim gibi halktan olanlar sormak ve sorularımıza cevpa bulmak istiyoruz. Buna da hakkımız olduğunu düşünüyor ve bu hakkımı da kullanıyorum.

Düşünceleriniz için teşekkür ederim. Saygılar

yalnız değilsiniz
bir uyumayan daha var.

siz sayılacakları saymışsınız
bende; şu anda bunca olumsuzluklar karşınıda hala hiçbir
şey yokmuş gibi otlanmaya devam eden koyunları sayıyorum
bir koyun...iki koyun...üç koyun... koy koy
özür dilerim
say say bitmiyor ki. :-)

NERESİNİ BEĞENMEDİNİZ ŞİİRN ÖZÜ VE SÖZÜ DOKUNDU GALİBA SORARIM SİZE NAZIM HİKMETİN YAZMIŞ OLDUĞU ŞİİRLERDE SİYASET YOKMU TABİ BEĞENİRSENİZ.ŞİİR BUGÜNKÜ YAŞANANLARI VE GERÇEKLERİ ANLATTĞI İÇİN SANIRIM DOKUNMUŞ OLABİLİR SİZE. TŞKLER.

Çok teşekkür ediyorum verdiğiniz bilgiler için. Evet, mayınlar hiç bir savaşta kullanılmaması ve kullanılmasına izin verilmemesi gereken bir silahtır bana göre.

Ülkem toprakları üstünde bulunan tüm mayınlar en kısa zamanda temizlenmelidir ve bir daha da asla o topraklar üstüne döşenmesine izin verilmemelidir.

Bizim karşı duruşumuz buna değil. Bizim karşı duruşumuz o toprakların 44 yıllığına, başbakanınızım bir kaç ay önce " one munite" diye karşı çıktığı İsrail'e kiralamasınadır sevgili şairim. Çünkü bir ülkenin en kilit noktaları değil 44 yıllığına 15 günlüğüne bile bir başka ülkeye kiraya verilmemeli ve verenlere de hep birlikte karşı çıkmalıyız.

ATATÜRK'U hiç kimsenin kalkan ettiğini düşünmüyorum. Ve düşüneme de. Yedimde ne düşünüyorsam ATATÜRK hakkında 43 yaşımda da aynısını düşünüyor ve aynı duygularımı yazıyor, aynı duruşumu her zaman her şekilde yüksek sesle seslendiriyor ve bütün karşı duruşumu hem bedenim ve hem de beynim ile sergiliyorum / sergilemeliyiz DİYE DÜŞÜNÜYORUM.

Tekrar teşekkür ediyor saygılarımı gönderiyorum yüreğinize.

Sapla samanı karıştıra karıştıra bu ülkeyi bu hale getirdik ya daha ne diyeyim ben. Bakın ikisi de Mustafa ama misyonları çok faklı. Asla birbirleriyle ölçülecek tartılacak veye karşılaştırılacak kulvarda değiller. ŞİİRİN ANLATTĞI İLE SİZİN YORUMUNUZ o nedenle uyumsuz.