YURTSEVER DESTANI
(Sevgili Öğretmenim Hami KARSLI’ ya mektup.)*
Subaşında devler soyar milleti, Ayırdında bilmem kaçımız bizim? Zor atarız baştan biz bu illeti, Destekler savunur açımız bizim. Tutsağı olmuşlar nefretin kinin, Ardına sığınıp uydurma dinin. Ötmüyor horozu Baykurt Fakir’in** Gafletten uyumak suçumuz bizim. Satarlar vatanı elden gidiyor, Oynanan oyunu kimler biliyor? Biri gidip başa biri geliyor, Arsız, hırsız başta tacımız bizim. Yandaş olmadık da düzenden yana; Yurtseverler gitti ipe-zindana. Dolmuyor meydanlar, bomboş Ankara, Boşlukta havlıyor kuçumuz bizim. Aydının feryadı çıktı ayyuka; İpleri bıraktık, sabık madrupa. Umudumuz oldu şimdi avrupa; Kaldı eksiğimiz haçımız bizim. Yabana bıraktık içte birliği, Aymazca yitirdik barış-dirliği. Almıyor aklımız bunca körlüğü, Bu yüzden dinmiyor acımız bizim. İlimden irfandan öğretim uzak, Çocuğa gençliğe kurulur tuzak. Kemalist eğitim, çıkıştır ancak; Taş koyar önüne hacımız bizim. Ellilerden beri yenir hakkımız, Ninniyle - masalla uyur halkımız. Bu düzen değişir, belki yakınız; O zaman alınır öcümüz bizim. Kara yobaz aldı, erkin yerini, Bulsalar fırsatı yüzer derini. Düşünce takkesi gördük kelini, Ebedi ayrıldı keçimiz bizim. Kemalist düşünce hâkim olunca; Işıktan korktular tarih boyunca. "Şu Çılgın Türkler"e sövüp sayınca, Gidip altın oldu sacımız bizim. Yazara çizere kusur buldular, Alçakca haince pusu kurdular. Barışa uçuşan kuşu vurdular; Oylum oylum yanar içimiz bizim. Başlarına türban, sarık taktılar, Diri diri insan, canlar yaktılar. İzleyip uzaktan alkış tuttular, Böyledir Sivas’tan göçümüz bizim. Ülkeyi yöneten asıl rezalet: Yobaz makamından alır icazet. Her tarafı sarmış türlü necaset, Nasıl ayıklanır çeçimiz bizim. Bize ders veriyor, asil Fransa! Türkü benzeterek Hitler’ e Hans’ a. Cezayir zulmünü birisi ansa, Sokağa çıkamaz pöçümüz bizim. Yalanla küfürle almış nobeli, Kimin nesidir bu, kimin gobeli? Tarihten yazından yoktur haberi, Köre ayna tutar hiçimiz bizim. Coniler de yakın etti ırağı! İran olacakmış, sonra durağı. Eşkıyalar orda, onun ulağı, Çözeceğiz diyor üçümüz bizim! Kaldırsa kabirden Atam başını, Yeniden kurdursa "Halk Fırkası"nı Kaptırdı yurttaşım ekmek aşını, Ağlıyor anamız bacımız bizim. Hain ilan edip Nazım Hikmet’i, Meczuba verdiler tüm fazileti. Sağı biliriz de, sol ihaneti, Yazmakla tükenmez uçumuz bizim. Aydınlara yazdık biz bu destanı, Saymıyoruz elbet yurdu satanı. Bıçağın sırtında bulduk vatanı, Kavgayla ağardı saçımız bizim. Ceplerde geziyor, avro ve dolar, İthal mama yiyor artık finolar. Mutluluk resmini yapsın Dino’ lar; Diskodan çıkmıyor piçimiz bizim. Feyzi’yim yolumuz insandan yana, Sözümüz geçmiyor cahil üryana. Şalvar lime lime tutmuyor yama, Ne yapsak kapanmaz kıçımız bizim. 18 Ekim 06 / ANKARA *1967 yılında ortaokuldan edebiyat öğretmenim olan Hami KARSLI’ ya 2006 yılında yazdığım, bu "mektup" 2009 yılında da güncelliğini koruduğu için, burukluk duygusuyla sizlere takdim edilmiştir. ** Değerli yazarlarımızdan Fakir BAYKURT’un (yanılmıyorsam) "Onuncu Köy" adlı eserinde: " Ağrı Dağının Tepesine Bir Horoz Çıkacak, O Horoz Öttüğünde Bu Millet Uyanacaktır" deniyordu. Bu sözlere gönderme yapılmıştır. Saygılarımla... Feyzullah SEÇKİN (Ozan Feyzi) |
çok tesekkür ediyorum..
yazan yüreginiz var olsun..
güzele sevgimle..
.......