Ben seni ( kendimden) biliyorumBen her şeyi biliyorum Ne çare Neden mutsuz olduğunu her gün her gün Ben her şeyi biliyorum Ah ahh Ama yardım edemiyorum Diyemiyorum kaybolmuşsun kendi kimsesizliğinde Ne çare Ben bir şey söyleyemiyorum İçim haykırıyor Mutsuzluğunun çaresini biliyorum Kendini tanımayışını Özlemini Neden ve neyi özlediğini Sürgün yüreğinin vuslat acısını Ben biliyorum Çaresi kendinde biliyorum Fakat söylemiyorum Çok ısrar etme söyleyemiyorum Şartlanmaların, değer yargıların var anlıyorum Benim dilimden Benim iklimimden hoşlanmazsın Görüyorum Mutsuzluğunun devası var ah aah Üzülüyorum ancak Yardım edemiyorum Çaresizliğine çare olamıyorum Bir kere dinlesen beni Bir kere desen ki teslim oldum Pes ediyorum Mutsuzluğunu çözeceğim biliyorum Ama sen inatla; İçinde olduğunu farketmediğin gemi de Yaptığın seyahatte, sırtındaki yükünle Yolculuk edeceğim diye Çırpınıyorsun. Sırtından yükünü, usundan ben’ini Bırakmıyorsun… |
Biraz zorlama gibi buldum şiiri. Anlam olarakta akışın da da sanki, o kadar da önemsenmeden yazılmış gibi. Ama bunları söylerken artık korkuyorum bu denli hayran olduğuım bir şairi eleştirirken destur çekme ihtiyacı hissediyorum.
Artık olumsuz eleştiri yönelttiğim şiirlerini anlayamadığıma inanıyorum.