ASABİ HAMMALIN HESABIHani ’hesabımız var onlarla’ demişti: Onu gördüm, yine semer sırtındaydı. Yine pabuçlarının ökçesine basmış, Sırtında, kale gibi yükün altındaydı. Kimdi hesaplaşmak istedikleri? Hesabı sorabilmiş miydi? Hiç bir hesap soramadığı, sırtındaki Kale gibi yükten belliydi. Belki kaderi değildi bu yükü taşımak: Birçok kereler oflayıp, puflayarak, Arada bir ağrıyan belini yoklkayarak Yine de taşıyacaktı, kale misali yükleri koşarak. Yaşamına bin lanet okudu: ’Geleceğim nerede? nerede? ’ diye bağırdı Öfkelendi, çevreye küfürler savurdu Esnalarda kızdı; polis çağırdı. Yetmedi sanki ona bunca yorgunluk: Her yanında bir ağrı, ruhunda sonsuz gerginlik Sonunda, çaresiz boyladı gözaltını, Hesap soracağına, hesap vermeğe çekildi. Hesap soracaktı güya, ne hesabıysa, Hesap vermeğe çekildi sürüklenircesine Bir değil; bin defa şaştı bu işe Pek az konuşmasına karşılık, Destan gibi bir ifade imzaladı, ’İşte hesabın, öde bakalım’ dediler. ’15 Ekim 1983 Tahtakale / İst. Kemal Polat’ (Tahtakale hamallarından Siirt’li Seyyid Hanif, birkaç defa da benim dükkanımın malını taşımıştı. Ağır bel fıtığı olan kırkbeş yaşlarında, son derce asabi olmasına rağmen çok temiz yürekli mert bir insandı. Olayı birebir onunla yaşamıtım. (Seyyid Hanif anısına o anı şiir le anlatmak gelmişti içimden) |
Kutlarım.
Beğendim.
………………………………. Saygı ve Selamlar…