Yüreğinize sağlık, şiirinizi haz alarak okudum...
Kutlarım...
................................. Saygı ve selamlar..

Sayın dost şair, hep merak etmişimdir NEMRUT DAĞI EFSANESİNİ,
güzel kaleminizden, güzel yorumunuz ne güzel olmuş,zevkle okudum
ve oraları gören şanslı insanlardan olmadığıma üzüldüm.Kimbilir belki
bir gün kısmet olur görmek.Ben adım adım bütün Avrupayı gezmiş biri
olarak çok utandım bu gün.Nemrut dağını görmemiş olmaktan.Saygılarımla
Yüreğinize sağlık şiiri yürekten kutluyorum.

Nemrut dağını şiirsel olarak ne güzel kaleme almış USTA KALEM...
Okurken oralarda gezinir gibi olduk..
Kutlarım,selamlarım efendim--5

Ne kadar şaşılası eserler var gerçekten.
Güzel bir konu ele alınmış, tebrik ediyorum.
Selam ve sevgilerle...

harika bir şiirdi
kutlarım değerli dost
yüreğinize sağlık
tebrikler saygılar selamlar....

Bu yörelerde duraklamak
Konuk olmak ve konaklamak
Şu tepe üstünde yıldızların
En parlağını seyretmek,
Çok şanslı insanlara nasipmiş.


Güneş doğarken nemrut’tan
Ayakları çıplak, başları kabak
Çocuklar çalarmış tamburaları,
Tambura müzikleri eşliğinde
Yaparlarmış kıvrak sabah danslarını.



İnanın eserinizle o görkemli Nemrutta anı yaşamış kadar olduk.
Yine finalinde düşündüren yönüyle çok çarpıcı bir çalışmaydı.
İnşallah gelmezler sayın hocam.İnşallah yoksa ne ederiz !
Kaleminize yön veren yüreğinize,aklınıza ,edebi bilginize bin sağlıklar diliyorum.Mutlu seneleriniz olsun.
Selam ve saygılarımla.

Gün doğumu bir başkadır Nemruttan
Batışı da öyle binlerce yıldır tekrarlanan,
Hele birde yaşayabilirsen baharını
Seyreder ve görürsün kutsallığını.


Neden yapılmış bu devasa heykeller,
Nemrut dağının zirvesinde?
Bu dev medeniyetin doğuşunu
Hep merak eder durursun,
Daha da önemlisi;
Niçin nemrut dağında oluşunu.

Güzel bir anlatımdı kutlarım.saygılar selamlar.

Çok güzel bir çalışma kendine özgü değer mutlu yıllara imza atman dileğimle

Arkaraş çok güzel anlatım olmuş gidip gördünüzmü oraları ben televizyondan gördüğüm kadarı ile çok beğendim .ürgüpte çok güzelperi bacaları çok efsunlu insanı etkiliyor hayran kalıyor.Yeni yılınızı kutluyor mutluluklar temenni ediyorum.Selamlar Saygılar...

BU SORUNUN CEVABINI EPEY Bİ DÜŞÜNMEK GEREKİYOR SANIRIM, YÜREĞİNİZE SAĞLIK, YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN.

degerli kalem duyarli yürek ne kadar güzel anlatmissiniz ellerinde olanak yokken ne eserler yaratmislar simdi ise elimizde her imkan varken sadece yapilanlari yikmak icin degil insanligi yok etmek icin cabaliyoruz gibime geliyor ,,duyarli yüreginizi kaleminizi sizi kutluyorum saygilar birakiyorum slmlar sevgilerle,,,,,,,,tbkler cokca desem az kalacak ,,,,,,,,

doganın büyüsünde insana hakka hukuka adelete böyle güzel geçiş olurdu efendim ruhunuza saglık kemel bey
selam saygılarımla

MÜKEMMEL BİR ANLATIMDI SAYIN POLAT...TEBRİKLER YÜREĞİNİZE...SELAM VE SAYGILARIMLA

insan bazen ne yazacagini sasiriyor böyle güzel anlatimlar siirler olunca var olun etkileyici ve sürukleyici onurumsun hanimin düsüncelerine katiliyorum yazan eleriniz kalbiniz susmasin insallah ..saygilarla...

El Hızarı gibi, her hâl Kâinat!...
İlmin; bir ileri, bir geri hareket ettiği...
İşte, o anlattığın fen de öyledir sanırım;
Şimdiki, güvenirliğimizin yittiği gibi!

Saygı ve Selâmlarımla; derin düşünür Şair Dostum...

K.Y. kadiryeter
23.12.2009 Çarşamba. TRABZON.
kempol
NEMRUT DAĞI EFSANESİ

ÇOK ÖZR ÇOK
EN VEFASZ YORUMCU
HER ŞİİRİMDE OLAN GÖNÜL DOSTUMUN ŞİİRNDE EN SON BEN VARIM:((
SAYGILAR SELAMLAR HOCAM...

Gün doğumu bir başkadır Nemruttan
Batışı da öyle binlerce yıldır tekrarlanan,
Hele birde yaşayabilirsen baharını
Seyreder ve görürsün kutsallığını.
*
Cennet Anadolu'mun her metrekaresinde ayrı bir büyü, ayrı bir güzellik ve ayrı bir gizem vardır. Bu yüzdendir ki, dış güçlerin ağzı sulanmakta. Elde etmek için asırlar harcamaktalar.
Yalnız Nemrut mu can dost?..
Erciyes bir abide gibi dikilir bütün vakarıyla...
Ağrı Dağı Türkiye'yi seyreder doğudan.
Doğu Karadeniz'de, Canik Dağlarının sık ormanlarında yaşadım iki yıl boyunca. Güzelliklerine doymadım.
Yolculuklarımda adım adım seyrettim Anadolu'yu.
Yeryüzünde bir cennet varsa kesinlikle vatanımızdır.
Şiirinizi okurken Nemrut gözlerimde bir tablo gibi canlandı.
Eline, diline, yüreğine sağlık.
Sevgilerimle.

Mehmet Nacar

Nemrutta güneşin batışını saniye saniye seyrettim, uzansam tutacak kadar yakındım güneşe, çok güzel bir duyguydu tattığım
görüntüyü kelimelerle anlatmak imkansız, yaşamak lazım
harika bir görüntüydü. O anda ülkemle gurur duydum, fakat halkımız gereken hassasiyeti pek gösteremiyor sanırım, türistler daha itinayla dolaşırken, bizim halkımız nemrutun zenginliğinin farkında değillermiş gibi bir havayla geziyorlardı, piknik yapıyorlardır, değerleri değerlendirmek için değil de, eğlenmek için gelmişlerdi
hani burnunun ucuyla yenilen yemek gibi...
türistlerin ellerinde makinalar santim santim resimliyor, kameralara çekiyorlardır, bu insanı gururlandırıyor, bir de derin bir ah çektiriyor, çünkü aynı duyarlılığı, kendi halkımız gösteremiyor ülkesinin zenginliklerine
ülkenin malı deniz yemeyen....... hesabı....
orası yerle göğün birleştiği tek noktadır,
orada emek var
orada sanat var
alın teri var
orada gerçekler yatıyor
sorgular yatıyor
cevaplanmış, cevaplanmamış sorular yatıyor
ama kim koruyacak ki, çoğu kırılmış, aşınmış bakımsız, insanın içi parçalanıyor, hani şöyle elime fırçayı boyayı, kazmayı küreği almak istedim, bir ayağım gitti, diğeri nemrutta kaldı...
öyle büyük bir mirasa sahip olmak her ülkeye nasip olmaz, bunun bilincindeyiz ama herkes kendi nefsine yenildiği ve kesesini doldurma telaşıyla yola koyulduğu için, değerlerimiz yıllardır hep değersizleştirildi...
mirasları bile koruyamaz hale geldik
o dev eserleri yapanlardan bile utanmıyoruz ki, zamanında, ilkel şartlarda ne zorluklarla yapıldı kimbilir
şimdi böyle bir teknoloji çağında, aşınan değerlere bir çekiç vurulmuyor, bırak onarmayı, korunmuyor bile...
teşekkürler Kemal Bey, çok güzel bir konuya temas etmişsiniz
sorgulamaktan haklısınız, duyarlılığınız beni mutlu etti
ben de bu arada düşüncelerimi paylaşmış oldum, iyi de oldu
yıllardır üzüntüm içimde duruyordu, şimdi söyleyip rahatladım

saygılar bırakıyorum sayfanıza

Çok anlamlı ve gerçekten özel bir eser Çok güzel ve anlamlı harika bir çalışma yüreğinize sağlık
Saygılar usta kaleminize.

Neden yapılmış bu devasa heykeller,
Nemrut dağının zirvesinde?
Bu dev medeniyetin doğuşunu
Hep merak eder durursun,
Daha da önemlisi;
Niçin nemrut dağında oluşunu.


tebrik ederim kaleminizi

SANKİ HARİKA BİR TABLO ÇİZMİŞSİNİZ MISRALARDA MÜKEMMELDİ DEĞERLİ KALEMİNİZ VAROLSUN SEVGİ VE SAYGILARIMI BIRAKTIM SAYFANIZA

Çok güzel sogulayıcı nitelikte tüm insanların cevabını aradıkları merak ettikleri konuyu dile getirmişsiniz.Tarihi yerlerde insan bazen şaşırıp kalıyor teknolojiyle yapılması gereken eserlerin nasıl yapıldığıyla ilgili soruları.Vehayran kalarak izliyor ama sadece seyretmekte yetersiz bize bırakılan bu eşsiz eserleri korumak ve sahip çıkmamızda lazım .Duyarlı davranarak güzel bir konuya temas etmişsiniz harika şiirinizle dost kalem.Yürekten kutlarım.Selamlar saygılar..

Sizin Nemrut Dağı için sorduğunuz soruları , Sinop kalesine çıktığımda binlerce defa soruyorum kendime. Kim miş bu insnalar. Tekneloji yokken o devasa taşlarla nasıl örmüşler surları bir boydan bir boya. Şekrin her tarafını nasıl kaleler içine gizlemişler bir elmas gibi.

Var mıydı acba onların doğa üstü güçleri. Ya da nereden alıyorlardı yıkılmayan azimlerini. Boyları dösrt metre, bedenleri on tonluk muydu diye. Oysa tarihin içinde gezinirken görüyorum ki onlarda bizim gibi. Ama yüreklerindeki inançla yapmışlar bütün heykel ve kalaleri.

Bu gün inancımızı yitirdik ve onların kendi elleri ile yaptıklarını bizler kirlenmiş nefislerimiz ile yıkıveriyoruz hepimiz.

Çok çok özeldi dizeleriniz. Kutluyorum kaleminizi ve saygılar yüreğinize

Şairimizden felsefe dolu düşündüren bir şiir bunlar çok tanrılı devrin yani putperestlik devrinin ender eserleridir.İnsanlar doğa üstü her gücü insan şekliyle putlaştırmışlar.Bu büyük taştan eserlerde o devrin kalıntıları kral Nemrut u düşünürsek adam kendini tanrı yerine koymuş işte zihniyet bu sonrası malum.Bir sivrisineğe mağlubiyet Adıyamandaki o güzelliği harika bir anlatımla şiirleştirmişsiniz kutluyorum değerli kaleminizi Yunus diyarından selamlar.Puanım tam.

çok güzeldi tarihi seyre çıkardınız bir an...efsunlu şiirinizi beğeniyle okudum.en kalbi saygılarımla.

Evet böyle gizemli ve soruların cevaplanamadığı çok şey var ancak bence cevaplanamaması ayrıca merak uyandırıyor ve bu güzel...

Tberikler yüreğe var olun.
Selam ve saygıyla.

Merhaba kempol
Nemrudu güzel resmetmişsiniz, okurken haz duydum da şiirden çok nesir tadındaydı...
paylaştığınız teşekkürler

yüreğine sağlık çok güzel bir şiir okudum

Bu yörelerde duraklamak
Konuk olmak ve konaklamak
Şu tepe üstünde yıldızların
En parlağını seyretmek,
Çok şanslı insanlara nasipmiş.


Güneş doğarken nemrut’tan
Ayakları çıplak, başları kabak
Çocuklar çalarmış tamburaları,
Tambura müzikleri eşliğinde
Yaparlarmış kıvrak sabah danslarını.


Gün doğumu bir başkadır Nemruttan
Batışı da öyle binlerce yıldır tekrarlanan,
Hele birde yaşayabilirsen baharını
Seyreder ve görürsün kutsallığını.


Neden yapılmış bu devasa heykeller,
Nemrut dağının zirvesinde?
Bu dev medeniyetin doğuşunu
Hep merak eder dururusun,
Daha da önemlisi;
Niçin nemrut dağında oluşunu.


O ne güçtür ki öyle?
Devasa şu ender kayalardan,
Devleşen heykelleri yapmışlar.
Peki, modelleri kimmiş bu insanların?
Yoksa insan değil mıydı yapanlar?
Başka ihtimaller de geliyor insanın aklına,
Ya gerçekten insanüstü varlıklarsa,
Gerçekten yaşamışlarsa,
Ve de, “Mirasımızı almaya geldik”
Diyerek; bir gün yeniden geleceklerse?
O zaman, hesaplar yeniden görülüp,
Dünya yeniden kurulmaz mı?
-------------------------------------------------------------------------------------
Çok anlamlı ve gerçekten özel bir eser.Ülkemizin toprakları içinde bulunan nadide tarihi Nemrut bir bölgemiszi çok yerinde ifadelerle anlatmışsınız.Bir çok tarihi değerlerimizi gezeriz,görürüz,fakat özelliklerini bilmek gerek.Siz eserinizle,anlamını ,özelliklerini çok güzel anlatmışsınız değerli şair.

Doğu-Batı Medeniyetinin, 2206 metre yükseklikte muhteşem bir piramitteki kesişme noktası, Dünyanın sekizinci harikası Nemrut. Yüksekliği on metreyi bulan büyüleyici heykelleriyle, metrelerce uzunluktaki kitabeleriyle, UNESCO Dünya Kültür Mirasında yer almaktadır..

Doğu-Batı Medeniyetinin, 2206 m. Yükseklikte muhteşem bir piramitteki kesişme noktası, Dünyanın sekizinci harikası Nemrut. Yüksekliği on metreyi bulan büyüleyici heykelleriyle, metrelerce uzunluktaki kitabeleriyle, UNESCO Dünya Kültür Mirasında yer almaktadır. İki bin yıldır güneşin doğuşunu ve batışını 2150 m. Yükseklikte izleyen dev heykellerin sırrının çözülmesi için KOMMAGENE UYGARLIĞI’nın keşfine gitmek gerekir.

Osmanlı İmparatorluğu’nda askeri danışman olarak görev yapan ve tarihi eserlere ilgi duyan Alman subay Helmut Von Moltke, 1838’de bölgedeki araştırmaları sırasında bölgedeki tarihi kalıntılar hakkında bilgi verdiği “Türkiye’deki Durum ve Olaylar Hakkında Mektuplar” adlı kitabında nedense Nemrut Dağı’ndaki heykellerden söz etmemiştir. Nemrut Dağı’nın zirvesindeki eserlerden ilk söz eden ve bunların Asurlular’dan kalma olduğunu tahmin eden, 1881’de Diyarbakır’da yol yapım işlerinde görevli Alman Mühendis Karl Sester’dir. Sester’in verdiği bilgiler doğrultusunda Kraliyet Akademisi tarafından araştırma yapmak üzere bölgeye gönderilen genç bilim adamı Otto Punchtein başkanlığındaki ekip, Nemrut Dağı’nın tepesindeki tümülüs ve tümülüsün doğu ve batı yanlarında oluşturulmuş teraslar üzerindeki devasa heykeller ve çeşitli kabartmalardan oluşan eserler üzerinde çalışır. Uzun çalışmalar sonunda Grekçe yazılı kitabeyi çözen Punchstein, bu eserlerin Kommagene Uygarlığı’na ait olduğunu ve Kommagene Kralı 1. Antiochos tarafından yaptırıldığını keşfeder. Antiochos’un ağzından yazılan kitabe, Nemrud Dağı’nın sırrını ve Antiochos’un yasalarını içermektedir.

Daha sonra Alman Mühendis Karl Humann ve İstanbul Arkeoloji Müzesinin kurucusu Osman Hamdi Beyin de katıldığı Nemrut Dağı çalışmaları 1953’ten 80’li yıllara kadar Amerika’lı Arkeolog Theresa Goell ve Friedrich Karl Dörner ve 1986 yılından itibaren, Dörner’in öğrencisi Sencer Şahin tarafından sürdürülmüştür.

Kommagene Uygarlığının ortaya çıkmasını sağlayan kazılar, Nemrut Dağı’ndan başka Arsameia, Samsat ve Fırat Havzasında gerçekleştirilmiştir. Bölgede yapılan kazılarda ortaya çıkartılan taşınabilir eserler müzelerde, geri kalanları da Milli Park Alanı içerisinde korumaya alınmıştır.

Nemrut efsanevi bir dağdır.Eserinizde de ifade ettğiniz gibi,efsunlu özelliğini hala korumaktadır.Okunmaya değer,yalın,net,mükemmel bir eser okudum güçlü kaleminizden.Efsane gibiydi.Tebrik ederim efendim.Favori şiirlerime ekledim.Yineleyerek okuyacağım.Yüreğinize,emeğinize sağlık.Saygı ve selamlarımla.

O ne güçtür ki öyle?
Devasa şu ender kayalardan,
Devleşen heykelleri yapmışlar.
Peki, modelleri kimmiş bu insanların?
Yoksa insan değil mıydı yapanlar?
Başka ihtimaller de geliyor insanın aklına,
Ya gerçekten insanüstü varlıklarsa,
Gerçekten yaşamışlarsa,
Ve de, “Mirasımızı almaya geldik”
Diyerek; bir gün yeniden geleceklerse?
O zaman, hesaplar yeniden görülüp,
Dünya yeniden kurulmaz mı?

kemal bey öyle güzel dillendirmişsiniz ki ülkemizin ver dünyanın dört bir yanında bulunan harikalara hissedilen duyguları..Nemrutta bir heykelin boyu 12m civarında ve dağın başında o dönem yaşayan milletler tanrılarını tasvir etmişler..mısırda pramitler ve pek çok yapı bu günün teknolojisi ile açıklanamıyor.mimar sinanın muhteşem eseri Selimiye'yi yaparken 4 işlemden başka 5. bir işlemi kullanmış deniliyor..
yok kemal bey hız çağında uzayda falan değiliz galiba dediğiniz gibi pek çok yaşayan medeniyetlerin ulaştığı noktaya gelemedik.galiba kendimizi kandırıyoruz...
sevgiler saygılar

Ve de, “Mirasımızı almaya geldik”
Diyerek; bir gün yeniden geleceklerse?
O zaman, hesaplar yeniden görülüp,
Dünya yeniden kurulmaz mı?
Evet dost şair.Hesap yeniden görülmeye başladı çoktan.Kutladım nefis şiirinizi selam ve dua ile

ne kadar hoş bir anlatım sevgili dostum yüreğine kocaman alkışlar

O ne güçtür ki öyle?
Devasa şu ender kayalardan,
Devleşen heykelleri yapmışlar.
Peki, modelleri kimmiş bu insanların?
Yoksa insan değil mıydı yapanlar?
Başka ihtimaller de geliyor insanın aklına,
Ya gerçekten insanüstü varlıklarsa,
Gerçekten yaşamışlarsa,
Ve de, “Mirasımızı almaya geldik”
Diyerek; bir gün yeniden geleceklerse?
O zaman, hesaplar yeniden görülüp,
Dünya yeniden kurulmaz mı?

Bende tarihi yerlerde ki o devasa heykellri,anıtları çok merak ederim o zaman teknoloji yok hiç bir iş makinesi yok düşünürüm hep nasıl yapmış o zaman da yaşayan insanlar nasıl o kocaman sütunları birbiri üstüne eklemişler bir türlü anlayamam. Ama deme ki o zamanlarda insanlar daha azimli daha kararlıymı diye düşünüyorum çünkü şu yaşadığımız çağda teknoloji son safha da ve ufacık bir depremde nasıl yıkılıyor yerle bir oluyor zamane binalr. Keşke eski bir zaman aralığında yaşasaydık ozaman herşey daha sağlammış daha güvenilirmiş demek ki
insanlarda binalarda yaptıkları da daha kalıcı.Herşey ne kadar da gerçekçiymiş.Nemrut dağı sadece çok güzel bir örnek ve siz o kadar güzel işlemişsiniz ki dost kalem yüreğinize sağlık diyorum.Hep gerçeklerle karşıltırsın rabbim.
Saygılarımı bıraktım sayfanıza ve umut yolvusu yolculuğuna devam........

O ne güçtür ki öyle?
Devasa şu ender kayalardan,
Devleşen heykelleri yapmışlar.
Peki, modelleri kimmiş bu insanların?
Yoksa insan değil mıydı yapanlar?
Başka ihtimaller de geliyor insanın aklına,
Ya gerçekten insanüstü varlıklarsa,
Gerçekten yaşamışlarsa,
Ve de, “Mirasımızı almaya geldik”
Diyerek; bir gün yeniden geleceklerse?
O zaman, hesaplar yeniden görülüp,
Dünya yeniden kurulmaz mı?

Mükemmel bir anlatımdı kutlarım sevgiler selamlar kemel bey.

O ne güçtür ki öyle?
Devasa şu ender kayalardan,
Devleşen heykelleri yapmışlar.
Peki, modelleri kimmiş bu insanların?
Yoksa insan değil mıydı yapanlar?
Başka ihtimaller de geliyor insanın aklına,
Ya gerçekten insanüstü varlıklarsa,
Gerçekten yaşamışlarsa,
Ve de, “Mirasımızı almaya geldik”
Diyerek; bir gün yeniden geleceklerse?
O zaman, hesaplar yeniden görülüp,
Dünya yeniden kurulmaz mı?

dünya yeniden kurulurmu bilinmez ama o dönem insanlar çok büyük bir güce sahip oldukları kesin o dönem insanlar çok iri ve uzun nesil şimdi gittikçe küçülüyor
bazen düşünürüm acaba kıyamet zaman zaman koptumu hani yerin altında kayıp şehirler hazineler insan fosilleri hani diyorum dünya kendini yeniledimi
çok güzel bir anlatım kemal polat çok güzel saygılar yazan kaleme

KIYMETLİ ŞAİR.NEMRUT DAĞINI ÇOK MERAK EDERİM.GÖRMEK KISMET OLMADI.SİZİN ŞİİRİNİZLE İYİCE MERAK ETTİM.TEBRİK EDERİM.SAYGI İLE EĞİLİRİM.

çok güzel ifade edilmiş Nemrut ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi
yüreğinize sağlık saygılar