6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1071
Okunma
gökyüzünden bahset bana
gözlerin kadar bakımsız
parçalı bulutlu
ha desem
dökülecek avuçlarıma
kelimelerin kanatları neden yaralı
bir şakayık dalının yanı gibi
sesin kırılıyor aynada
bir şamdanın tutuşmuş kanı gibi
ağaçlardan bahset bana
hani ağlamaklı açar ayvalar çiçeklerini
her kelebek üzülür bil ki bu hüzne
ölümün ışık saçan canı gibi
ah şimdi dudakların kevser adında
ben havaya düşerdim
sen suya
öpüşlerin toprağı cemre tadında
yokluğundan bahset bana
giderken ardında bıraktığın
hayat denen boşluktan
bir de
musallanın üzerine
boylu boyunca uzanmış
ıslak bakışlı kuşluktan