Yalnızlık Parantezigözyaşım yüzümde ateşten haritalar çizmekte sisler içinde şimdi hayalin kaybolan gülüşünün ardından firar etti sevinçler ayrılığın gölgesi sinsice hayallere çelme takarken... oysa bergamut kokulu gün avuçlarımda birikip dokunurdu usulca mavi gül tenine turuncu gömlekli güneş ahenkle titrerdi gökyüzümde gözlerin kanıma girerken... bak! yine bulutlar hüzün yağmuruna gebe sözcükler suskuyla birbirine eklenmekte anılar sürgün avuntusuz dünlere hangi taşa başımı vursam ardında sen gözbebeğimin ateşinde maviler erimekte... -hangi hasreti körükler ayrılığın isyan ettiren kıblesi hangi yüreğe kefen giydirir hasretin yalım nefesi- bilsen ah bilsen! içimi kemiren acılar nasıl tüketiyor ömrümü duygular anlamını yitiriyor renkler solup giderken şimdi yalnızlık parantezine yerleşen düşler veda etmekte hayata sessizce sözlerin hançer yaylım ateş gözlerin kimsesiz aşkı kurşuna dizerken eski bir günahın bedelini ödüyor şiir son duasını etmeden zamanın cinnetiyle sonsuz yolculuğa çıkarken! |
Bu nedenle unutulup gitmeyle yüzyüze kalır, bir emekle yazılmış onca şiir. Aslı Hanım, sıradan bir konuda / temada şair ustalığıyla, yeni imgeleri ve bakış açısıyla sıradanlaşmanın dışında tutabilmiş kendini.
Saygım, sevgimle.