Genç Adamın Manifestosu
ve derken savaş ilan edildi.
benim bir suçum yok idi. annem de bilmezdi zaten, atletlerime savaş planları çizdiğimi. yaradılış kanunu diye bir şey var mı bilmem. zaten hiçbir zaman yaratıldığıma inanmadım ki. yaşamadı benim gibi bir insan. girmedi kapıdan içeri. aklım yoktur. var derler ama bilirim: yoktur. çok pis utangaç oldum bir sıra. baktım yüzüne. sen perşembe pazarında ellerinde soğan poşetleri.. itip kakmamı emretti pazarcı seni. ellerimde bir ton kılıç; hepsinin ucu sivri sesini duyacak kadar cesaretim yok. üstelik kulaklarım eski yerlerinde değiller. iyisi mi sen vazgeç bundan da. üste çıktı kulaklarım. gülmeni izlemek ne hoş! kim bilir en son hangi kalemin altında öptüm seni? ve kim bilir hangi uygunsuz susmamamdan sonra güldün? hangi kuru havada kaldı sesin? zorla da olsa güne başlamak ne hoş! kim bilir en son hangi güne başladım? ve kim bilir hangi salak günde, dışarda yağmur yağdı ve ben ıslanmadım. haberleri var mı eylemcilerin ama, mayınlar ben döşedim geçen yaşlı kaldırım arasına. hiç kimsecikler görmedi. bir tek kuşlar öttü cik cik. iki kuş vurdum son mayını döşerken. birinin kanatlarını silahların üzerine, ikinci kanatları mayının birinin üstüne koydum. buna basıp ölen barış içinde ölsün diye. gitme vakti! dedi amca.. gittim. gelme vakti! dedi robespierre ve giyotine kadar geldim! derken sabah-akşama girdi, akşam sabaha! ve gün bitti. ezildi ellerim. |
mayınlar ben döşedim geçen
yaşlı kaldırım arasına.
hiç kimsecikler görmedi. bir tek kuşlar öttü cik cik.
iki kuş vurdum son mayını döşerken.
birinin kanatlarını silahların üzerine,
ikinci kanatları mayının birinin üstüne koydum.
buna basıp ölen barış içinde ölsün diye.
gitme vakti! dedi amca.. gittim.
gelme vakti! dedi robespierre ve giyotine kadar geldim!
derken sabah-akşama girdi, akşam sabaha!
ve gün bitti. ezildi ellerim.
Güzel dizelerinizi yürekten kutluyorum.
Saygı ve selamlarımla.