Şehr-i İstanbul
Sisli bir şehir var
vapur sirenlerinin ardında küçük kanat çırpınışları titrek bakışlar hep ürkek işçiler hep işçi sokakların ardında aynı şehrin silüeti Küçük bir kız çoçuğu elbisesi giymiş siyah beyaz, köhne sokaklar. yalnızlıkların biriktirildiği boş duvarlar. soğuk ve çıplak bir el dolaşır düşlerimde. Kalabalıklar bekleşir otobüs duraklarının tozlu dumanı içinde. şehrin içinde bir boş ev, evin içinde loş bir lamba durmadan nefes alıyorum hüzün sakladığım sayfaların tam orta yerinden, hiç durmamacasına. karanlık kapaklar kalkıyor yerin altından, görünüyor sislerin ardından bulanık sureti. şehr-i istanbul’un yedi tepesi beliriverdi boğuluyorum kollarındaki caddelerde gömleğimin üst düğmesini de iliklediler nefes alamıyorum boğaziçinde yutkunamıyorum yutuluyorum şehrin azgın dişlerinde parçalanmış cesedim o tükürdükçe toplanıyorum sisli bir şehir var vapur sirenlerinin ardında adını bildiğim ama yüzünü görmediğim bir dost var... küçük martının beyaz kanatlarında Emre Yılmaz-13.04.2007 |
Küçük bir kız çoçuğu elbisesi giymiş
siyah beyaz,
köhne sokaklar.
yalnızlıkların biriktirildiği
boş duvarlar.
soğuk ve çıplak
bir el dolaşır düşlerimde.
SAYGILARIMLA