D Ü Z E N B O Z A N
D Ü Z E N B O Z A N (Doğmamış Torunum’a)
Dönüp baktım maziye, “neler bıraktık” diye, Parmak hesabı yaptım; Bir’i, bir’le çarparak. Geçen o, zalim yıllar; Ulema’lık hediye Daha dün çocuk idik; baş kabak, yalınayak Buğday idik un etti, ağaçtık yaptı talaş, Hep şüpheyle baktırdı sır’lı cam’a korkarak. O’nun la didişmekten kurtulup; Bin bir telaş, Yeni güne uyandık hırs ile çıldırarak. Kimimiz patron oldu, kimimiz işçi kaldı.. O, ördü ağlarını, her bir arzuya inat !.. Anamızı belleyip, gençliği bizden çaldı Kimimiz şöyle, böyle… kimimiz, kûl’en bunak. Önce iştahlandırdı, sonra saldı çayıra Dilber’e meftun etti, baş da patladı kabak Omuza yük yükleyip, kardı çoluk çocuğa Bazımız, Bakırköylük… bazımız, dün’e kapak. Ne arz, ne marz dinledi olamadı hiç oralı, Kıblemizi şaşırdık elde olduk oyuncak ! Askerî usul ile koyduk yine kuralı; Sol tarafta soğan var, sağ tarafta sarımsak Eskimiş foto’lardan siyah, beyaz bakarak Kimi kuru gül olduk, kimi sararmış yaprak Hayat denen rüzgarla delice savrularak Kimimiz, kim nerdeyiz? kimimiz, kara toprak! Hayatı “ti” ye aldın, zırvaladın be Ozan !.. Söyle, şimdi “NİŞANCI”, ne kaldı ki yazacak ? “-Siz hiç merak etmeyin, çıkar bir düzenbozan Torunum bastırtırsa... kitabım da yazacak !..” Recep Ümit NİŞANCI P.K. 3 Muratlı/T.DAĞ 04.08.2008 – Pazartesi (21.45) |
D Ü Z E N B O Z A N (Doğmamış Torunum’a)
Dönüp baktım maziye, “neler bıraktık” diye,
Parmak hesabı yaptım; Bir’i, bir’le çarparak.
Geçen o, zalim yıllar; Ulema’lık hediye
Daha dün çocuk idik; baş kabak, yalınayak
Buğday idik un etti, ağaçtık yaptı talaş,
Hep şüpheyle baktırdı sır’lı cam’a korkarak.
O’nun la didişmekten kurtulup; Bin bir telaş,
Yeni güne uyandık hırs ile çıldırarak.
Kimimiz patron oldu, kimimiz işçi kaldı..
O, ördü ağlarını, her bir arzuya inat !..
Anamızı belleyip, gençliği bizden çaldı
Kimimiz şöyle, böyle… kimimiz, kûl’en bunak.
Önce iştahlandırdı, sonra saldı çayıra
Dilber’e meftun etti, baş da patladı kabak
Omuza yük yükleyip, kardı çoluk çocuğa
Bazımız, Bakırköylük… bazımız, dün’e kapak.
Ne arz, ne marz dinledi olamadı hiç oralı,
Kıblemizi şaşırdık elde olduk oyuncak !
Askerî usul ile koyduk yine kuralı;
Sol tarafta soğan var, sağ tarafta sarımsak
Eskimiş foto’lardan siyah, beyaz bakarak
Kimi kuru gül olduk, kimi sararmış yaprak
Hayat denen rüzgarla delice savrularak
Kimimiz, kim nerdeyiz? kimimiz, kara toprak!
Hayatı “ti” ye aldın, zırvaladın be Ozan !..
Söyle, şimdi “NİŞANCI”, ne kaldı ki yazacak ?
“-Siz hiç merak etmeyin, çıkar bir düzenbozan
Torunum bastırtırsa... kitabım da yazacak !..”
Değerli şair,bilmem ben fazla anlamam bu işlerdende.Yazdığın bütün şiirlerin harika.Bu bir başka vallahi.Bunu arşivime alacağım.müsadenizle tam puan.