39
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2548
Okunma


Gerçektende ben bu Edebiyat defterinin formatının sırrına nail olamadım. İnanır mısınız bugün can sıkıntısından yazıp çiziktırdiğim ölçü kalıplarına sığdıramadığım mısraları uçurtma kuyruğu yaparcasına birbirine ekledim serbest ölçü şiir elde ettim 1 değil, 2 değil , 20-25 kez eveleyip geveledim, BEĞENMEDİM.
Buruşturup çöpe attım. Bir de baktım ki bu geçen sürede anasayfaya şiir asma hakkım doğmuş, kendi kendime bir kumar oynadım çöpten buruşturduğum kağıdı alıp istemeye istemeye duvara astım... Şirden bile saymadığım o şiir bu şiir işte...
GÖRÜŞ MENZİLİ
Mülteci bakışlarla başlıyor her şey
kör bir kuyuya sarkıyorsun
yetmiyor ipin,
karanlığın girdabı başlıyor
ak güne hasret
sen ve çaresizliğin!…
-- Duvarları tekmelemek
zifiri beyazlığı doğurmaz –-
aksine ak karanlıklarda
yolunu kaybedersin,
değişen vücut kimyan
bütün pusulaları bozar
ne kuzeyin olur ne de güneyin!…
-- Us’un firar eylediği andır;
yüreğe söz geçmediği zaman –-
mülteci bakışlara kurban olursun
tırnakların çekilirmişçesine
zonklar burun direğin
ne kibir kalır
ne onur
ne şahsiyetin !..
-- Uçsuz bucaksız genişlik
bir arpa boyu uzunluktur aslında –-
korkular köşe kapmaca oynarken yüreğinde;
ne yağ satabilirsin ne bal,
ustan ölse de ölmese de
adına her ne kadar
“oyun” da dense
mülteci bakışlarla başlıyor her şey
“gözüne sahip çık” demeyeceğim
çıksan da çıkmasan da körsündür artık;
-- Sol anahtarı kırık
gamlı notalar gibi…
bir nesne haricinde sıfır görüş menzili –-
Recep Ümit NİŞANCI
(30 NİSAN 2009)
P.K. 3 - 59700
Muratlı – TEKİRDAĞ