AKILLIYA HASRET CAFE ( 1 )
Şu imamın suyuna gagamızı daldırdık,
Kıtlıktan çıkmış gibi saldırdıkça saldırdık! Götleri yosun tutmuş üç pimpirik boklavat Hayalet paşa olduk; ar’ı rafa kaldırdık. Kendine aftos tutmuş bizim hafız Ramadan Küpüne sıçan düşmüş hiç haberi olmadan. Bandırası belirsiz cumartesi çocuğu Tarlayı ekmiş demek, Ramadan’a sormadan. Bucurgattan(*) vazgeçti, bando mızıka oldu Defteri kebirde ki tüm ayetler son buldu; Sap yeyip saman sıçtı bizim hafız Ramadan Sonra voltajı düştü birden gözleri doldu… Kenef sazlığı gibi bıyığını burarak, Salyası aka aka dosta fak’ı kurarak; “ Teneşirde birleşir onun iki bacağı ” Dedi, Fortçu Mülayim; başa taşı vurarak. Tüm soluklar tutuldu sohbet bitti bir yerde Azrail’e elense çekmekte varmış serde Pişmiş aşa su kattı, peygamberin öküzü Üç as’la mahkum oldu böyle kapandı perde. Olay var olay… AKILLIYA HASRET CAFE’de. (*) Bucurgat = (Argo) Burun karıştırma Recep Ümit NİŞANCI Stajyer şair/namikcemal Muratlı - TEKİRDAĞ |
Bazende zaman kitligindan olmuyor ama bu sefer favorime aldim.
Harika bir siir gulseteniz cok olsun. Evet bu zamanda herkes akilliya hasret diyorum.
yazan yurege saglik,kutlarim.
saygilarla