sırçahal-i hazırda koparılmış bir gül idi dalından -serçemsi bakışlarında bir genç kızın- artık yüzüne yakışmayan yeşil gözlerinde ... tekrar be tekrar adımladığım arnavut kaldırımlı yokuşları şehrin bir garip şiirindeki gibi bedbin, hazin adımlarımda dar sokakların cumbalı evlerinden yükselen eski şarkıların duyuşu yalandır aşk şairlerin dilinden dökülen ve fuzuli serzenişlerinin aks-i sedasıdır vapur dumanları tam orada martıların ekmek attığı yaşlı adam adam başı yalnızlık ... lale desenli bir eşarbın solgun maisini güldürdüğümde ben ağlayacak haline bin bir gece ki ben nasıl aitsem şehre tadını kaybetmiş bir çamlıca akşamında gitmek nasıl baharsa günlerden dokunan tenime ... salep kokmayan yalancı dondurmaların hasretindeydi çocuk avuçlarında yağmur suyu kadem basılan sır bir yusufçuğun ellerinde dua. curcuna leyla’nın leyl gözlerinde kalemden nun’a dökülen yeminler adına gösterilen sadakat dilinde kumruların üsküdar çağrısı dilinde kanlıca sırtlarının kanun titreyişi __ah’tır göğsünde annemin ... artık yeşil yakışmıyor gözlerine genç kızın __serçemsi bakışları, ________lirik şiirlerin çığlıkları .. __ -adı batası adın başı yalnızlık ... |
GÜZEL BİR KONU
GÖNLÜNE KALEMİNE SAĞLIK