MUTLULUK
Daldım gecenin ortasına
Yaşlı bir denize dalar gibi Mutluluğun tanecikleri döküldü saçlarından Dolunaydır dedim ağzından balkıyan sözcükler Ve şimdi yangın yeridir bütün sevdalar Hüzünle iç içe, rüzgârın kırbacı da eklenirse Boğazımda düğümlenen sözcükler şiir olur Seni sevdim çünkü bir yol ayrımındaki Papatya tarlasının üzerinde duran gökyüzü gibisin İncesin, durusun, güneşe takılan safran sarısı Bir uçurtmasın çocuk kalbimle uçurduğum Gamze yanaklarına öpücükler kondurduğum Bir serçe ağzıyla şakıdığım ikindi vakitlerinde Bahara uzanan gökkuşağı gibisin. Kuytu yerlerde başımı göğsüne dayadığım vakit Ağzından dökülen sözcüklerin uzun bir şiiriydim Yemyeşil bir nehir soyunukluğunla övünürken Ah, çimenlerde sarmalandığımız akşamüstleri Taze goncalar açar sevişmelerimiz üstüne Çıplaklığımızdan utanmıyoruz belki Mahrem şeyler düşünmeye vaktimiz yok bile! 15.05.2005 |