solgun bir yaprak oluncagülen gözlerinde gördüm seni hayatın savunmasız çocuğu gibiydin öyle temiz ve masum savaşın ortasında suçsuz bir asker gibi yamacına oturdum senin özledim! parmaklarından hafifçe kayan bir kaydırak gibi yumuşak teninden dökülen bir kaç damla gözyaşı kayar giderdi işte az önce yağan yağmurun gözlerinden hazan başlardı içimde ben ağlardım sevdim! koşardım peşinden nefes nefese kavak ağaçlarının arkasına gizlenirdin ya da bir orman olurdun kardeşçesine Nazım’ın deyişiyle bulurdum seni,uzanırdık çimlere gökyüzü eylülden nasibini almış da bulutlara karışmış rüzgar üşüdüm! dokundum saçlarına kumral akan bir nehir gibi bıraktım dizginlerimi nereye giderse gitsin seninleyim ya yalnız ikimiz bir de eylül solgun bir yaprak olunca. kırıldım! |