DENİZ GÖZLÜ KAHRAMAN..
Zaman, kan revan günlerin arasından süründürerek büyütüyor bizi
Takvim yaprakları çoğalıyor içimizde tepeleme.. Ne zaman cesaret edip baksam geriye, Deniz gözlü kahramanına takılı kalır gözlerim, Sudan bir hikayenin.. Takılı kalırım çaresiz sessizliğine.. Emzikli bebelerin kına kokulu anaları gibi, sahipkar bir aşinalığın en derin izleriyle yalnızlığı basarız koynumuza.. Savruk rüzgarlar misali sürüklenir ardımızdan, Kaçıp saklansak ta, bulur yüzüne sinen kokumuzdan.. Rotası sapan gemiler gibi yiteriz Işığa kör olan karanlıklara.. Sessizce ağlarım o vakit, Deniz gözlü kahramana.. Umudun var mı hala.. Ne zaman düşsen aklıma, ağlar koynumdaki çaresizliğim.. Hiç bir şey sen kadar az gelmez bana.. Bütün yaralarımı kapamaya çalışsam da, Kanarsın en hassas yerden.. Sahiplik ederiz, esmer ve ışıksız şehirlere.. Terk edilmiş evlerin pencere diplerine sinince, Hikayeni anlatır yağmur, senin sesinden.. Zamanın çokça ötesinden aralarsın kapılarını.. Yüzün esmer.. Yüzün ışıksız.. Katlettiğim hayallerim meydan okur aklıma.. Geride bıraktığım ne varsa, Yalnızlıktandı oysa.. Her gün biraz daha.. Gömülürüz tarih gibi.. Biraz eski.. biraz yeni.. Hani olurda, solarsa gözlerinin mavisi, Öyle zamansız.. öyle imkansız özlersen beni, Sıkı sıkı sarıl koynundaki yalnızlığa.. Sonsuza kadar olmasam da yanında, Tıpkı ben gibi, o hep muhtaç sana.. |