hoşçakal.. / zdravoilk kez karanlığın bu saatinde başım üzerine düştü fosforlu posta pullarına benziyordu işlemeleri derin bir nefes alıp uzattım ayağımı topuklarım gömüldü yüzüm buğusunda kaldı çektiğim nemi tükürmeyi unuttum geç farkettim boğuluyordum Çekyat sen ikimizle de seviştin söyle! hangimiz daha istekliydi bu kesikler kırık kadehler tarip olmuş beden hangimizin eseri dudağımın her yanında öpüştüğüm semt kadınları sek sızlıyor dizlerimin bağı çözülüyor sana düşüyorum anlamıyorsun... hala aklımdadır şehrin kadınlığı liman boyu soyunan sığ geçen vagonlara yavşayan otel odasına attığım orospular kadınım,, istanbuldu bin yıllık varlığında kendi boğazında çırpınıp öldü.. ömrümün yirmi üç yılına sığamadan... şerefe... Şiirin Boşnakça ve sırpça çevirisi için Emina Šestić’e çok teşekkür ediyorum.. romantizma/2009 |