Laternakırılan gövdem değildi aslında çatlaklarımdan taşan aşk ne kornişi aralayabildi ne de gardrobu doldurabildi bazı giysi oldu varlığın dar geldi askıma genişledin ve taştı sığamadım omzunun bir ucundan diğerine sokulamadım çoğu vakit yoklasamda üstünü her gece torpil gibi patladı yabancılığın aslında yok sayılan bir tek ben değildim ellerin gitti önce yatağım soğudu ışıklar kısıldı sesi daha da netleşti kentin resmen soyundu kulağım çıplaktı detoneleri ve bize sebep olan her şehrin fondotenle kapanmıyor yaraları yağıyorken yağmur izleri derinleşiyor afişlere baskı kartpostallara fon olan semt kadınlarının boğazlıyorum laternayı sesi kısılıyor dalga kıranlar beliriyor sanırım yalnızlık gittikçe kuytulanıyor boynum elma kokuyor ya artık yarım.. .. |
yalnızlık bıçak gibi
kestikçe kesiyor derinden
şiir için teşekkürler dost'um
selam ve saygıyla