Üşüme Nar Çiçeğim
Hayat diyerek başladık mavi bir şiire
Kaybolan zamanları çürüttük dişlerle Direndik rüzgâra, hak aradık fişlerle Yaşadık ot gibi biz, savrulduk leşlerle. Yorgun akşamlardı yansıyan yürekte Unuttuk çaresizliğimizi yağlı bir direkte Versiyon değişimli şarkılar kaldı bellekte Yangınlara serdik düşlerimizi saf dileklerle. Hüzünle karışık bir potpuri’dir dinlediğimiz Nisan çiçekleriyle kanar kimi yüreklerimiz Hüzünle mayalı ekmektir her öğün yediğimiz İz bırakır bedenimizde, hımm tadı ne kadar nefis. Her gece bir karanlık devrilir yorgun bedenimize Okyanuslar ağlar sessiz, sevmek bizim neyimize? Kaybolmuş ilk yazların tozlu yolları, arıyoruz nerede? Kalaysız kazanlar gibi kalmışız, delik deşik içimizle. Nar çiçekleri üşür mü, dilimizle silemedikçe anıları? Ayaklarımızın altındaki yara bereler her an kanarken Bir türlü koparamadığımız zincirlerle hayata direnirken Söyle sevdam, hüzün şiirleri nar çiçeklerini üşütür mü? Anıları yükleyerek taşırız sırtımızda, sevdayı hiçe sayarak Nereden aldığımızı unuttuğumuz gülümsemelerle kanayarak İçimizdeki sorularla, yanıtsız cevaplarla küskünlük taslayarak Sen üşüme sevdam, kül içinde büyür nar çiçekleri, üşür mü? Selahattin Yetgin |
bu kalemi okumayı ve yazılarını çook seviyorummmmm :)
muhabbetle saygılarımla......