AĞIT...----------------(Bir Dört Nisan Günüydü. Bir Alem Göçtü) Altının sarrafa varsa zahmeti Salınsa da olur salınmasa da... Yiğidin öldükten sonra kıymeti Bilinse de olur bilinmese de.... Sordum ki bu itin burda işi ne Düştüm tepe takla düşün düşüne Ruh tenden çıkınca mezar başına Gelinse de olur gelinmese de..... Elin şakağında kalbini yokla Kinini sevgiye dönüştür sakla Yürekler topluca mızrakla okla Delinse de olur delinmese de..... Şu garip haliyle saldım salihi Beyhudeymiş gayret çaba billahi Şu kara bahtlının şu kem talihi Silinse de olur silinmese de..... Her türlü şirrete sabret ha sabret Gösterip fitneyi silmeye gayret Bu günü görüp de geçmişten ibret Alınsa da olur alınmasa da.... Dağlar silkelendi bulut yaş döker Irmaklar durulur boynunu büker Yüreğe köz düştü dillere şeker Olunsa da olur olunmasa da.... Gönüller virane ıssız yol gibi Yapraksız çiçeksiz tülsüz dal gibi Bağrıma saplanmış dağlar tül gibi Dilinse de olur dilinmese de..... Gönüller hapsolmuş bağlanmış bağsız Meydanlar avare hakansız tuğsuz Ötüken’de otağ kurup başbuğsuz Kalınsa da olur kalınmasa da..... Gökyüzü hovarda siyaset yırtık Hakikat çaresiz gerçekler örtük Bozkurtların zafer mehteri artık Çalınsa da olur çalınmasa da.... 4 Nisan 1997 Zülfikar Yapar Kaleli |
Gökyüzü hovarda siyaset yırtık
Hakikat çaresiz gerçekler örtük
Bozkurtların zafer mehteri artık
Çalınsa da olur çalınmasa da....
GÜZEL BİR ESERDİ YAZAN YÜREĞE SELAM OLSUN................