Senli-Sensiz
Avuçlarında ki beynimde,
her sorgu kendime aittir... Senin sandığın sana dair bende sorguladıklarım. doğru-yanlış bilmecesi, kabul gören genel geçer doğruların ilişik hikayesiyle yine suslardasın. beynimi tekleten senli sessiz anlamlardayım. ellerini yumruk yapan, gözlerinin derinlerine siyah lekeler oturan inadına üstüne bembeyazları giyen, mavi gökyüzünün altında derin nefesler alan, denizin kenarından suretini bırakan, aslını yanına alan. inadını kıramayan, huysuzluğunu diline yapıştıran adam! görmedim mi? Tanımadım, farketmedim mi? hissetmedim öyle mi? bu mudur yani ? Yanılma sakın…! beynimin alıgalaybildiği, ruhumun sezinleyebildiği benim gerçeğimdir. Bazen somut saydığımız herşey Yetersizdir. yettiğini düşündüğüm kadar herşey gerçektir... ve şimdi sen! Arlı, ayarlı! kendinde saklı. hüzünbaz us kısılmalarında güneşe dönen ruhlardan ürken şair… bir bardak demli çayın damakta bıraktığı keyife eşlik eden ürpermiş günbatımlarında yakalanan huzur yada pervasızca tene değen teklifsiz damlalar değilmidir kanlı revanlı ruhlara biraz huzur serpiştiren. Bu kadar mıdır sence ? basitmidir ? belki! belki değildir... ama bize öğrettilen yalında vücut bulan gerçeklik değilmidir? bunu göremediğimizde gerçeklik dönüşmezmi gizlerin en alasına ? |