Abdurrahim Karakoç Üstadıma
Açtığın çığırdan dosta giderim
Ayaklarım izde nokta üstadım. Senin her sözünde hikmet güderim Mânâ gizli azda, çokta üstadım. Ölürüm sırlarla görüşmek için; Duygu zirvesine erişmek için. İnce çözümlere girişmek için Korkuyorum; gücüm yok da üstadım. İki gözün üçüncüsündeki sır Üç cemrenin dördüncüsündeki sır Dört mevsimin beşincisindeki sır Görünmez karada, akta üstadım. Kaybolmuş kök dalda, dal da çiçekte Çiçekse meyvede, meyveyse renkte Daldım tefekküre bir çekirdekte Kilitlendim “var”da, “yok”ta üstadım. Senden duydum uyutulan suları Gökyüzünde unutulan suları Islanmayan, kurutulan suları Hâlimi gör, şöyle bak da üstadım. Armağan verilen gölgeyi duydum Göğsünden vurulan gölgeyi duydum Güneşte görülen gölgeyi duydum Kuşlar gezinirken gökte üstadım. Hayâl mermerinde donan hâtıra Halka halka hâl getirir hatıra Bin bir sayfa sığmış bir tek satıra Gizlenmiş çokluklar tekte üstadım. Gâh yanarım garipteki yaslarla Gâh şişerim yiğitteki ısrarla Gâh üşürüm alevdeki esrarla Ruhum sarhoş, aklım şokta üstadım. Her atışta buluyorsun hedefi 12’den vuruyorsun hedefi Firesiz tutturuyorsun hedefi Bir tılsım var yayda, okta üstadım. Küplere biniyor bilen böyükler Saldırıyor tüm boynuzlu geyikler Mankurtlar sürüsü seni sayıklar Hepsinin midesi tok da üstadım. Topal itler her dem dalar üstüne Akbabalar tehdit salar üstüne Günden güne şeref dolar üstüne Yürek mangal, niyet pak da üstadım. Kuruyan damarlar kanlansın artık Yürüyen heykeller canlansın artık Konuşan mumyalar sonlansın artık Gönülden gönüle ak da üstadım. Akılları denizlere salalım Baş belâsı ayrıkları yolalım Önümüzde gerçekleri bulalım Işığı devamlı yak da üstadım. Ummandan bir damla etmez sözlerim Her sözünü aç kurt gibi özlerim Nasiplense dünya, görse gözlerim Alınacak dersler çok da üstadım. Cemal Gören |
ÜSTADA SAĞLIKLI UZUN ÖMÜR DİLERKEN ŞAİRE DE HOŞ GELDİNİZ DENİR.