5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1121
Okunma
tomurcuk kokusu dağılırdı bardaktan
avuçlarımın içiyle beline sarılırdım
demlenmiş hayattan yudumlanırdım azıcık
sonrasında yakılırdı sigaram
benim gibi yalnız bir adam tarafından
küflenmiş yokluklara üflerdim dumanı
hiç oluşturamadığım dairelerin
içlerinden geçerdim
günbatımlarına sorduğum her sualdeki
cevapları gecelerde gizlerdim
izmaritin dibine kadar iner
paketin asansörüne binerdim
ölmeyi beceremediğim denizlerin ortasında
dalga dalga yokoluşuma
ve
yeniden doğuşuma
izin verirdi gece melekleri
yazılanlar kadar basit değildi yaşananlar
boşluğa bırakılmış bir ah sesidir hayat
ki şehirleri kurşunladım her yetimliğimde
barutun boşalttığı kovanlara doldururdum
çıplaklığımı
şıngırtılı yıldızların
ve
sıcaklığa hasret ay’ın
sığındığı sessizlikle örtün beni.