Bohem ÇökelekŞiirin hikayesini görmek için tıklayın makarnaya çökelek serpiştirenlere..
zeynep’e.. mustafa’ya.. geceye.. aşka.. karanlığa.. sihirli lambalara.. alaaddinlere.. @.. gecenin ruhu geldiysen üç kere vur biri aklıma -ki ses vermez sanırım- diğeri kalbime öteki şiire zamanın hasadından hisseme düşen an buradaysan sars beni cılız bir çocuk gibi evvel zamanlarımın içindeki cin sesini esirgeme kalburüstü kalabalığımdan kırık aynalara yansıyayım bozuk plaklarda taş olayım isterse yeter ki geri getir ömrümden götürdüğün sihri ey! .. ardımdan ışıklar salan tünel karanlığına koşuyorum siyahına pervanenin rağmına ey! .. ölülerin efsunlu kokusu dol içime ruhum giderken eşyanın cehennemine ılık bir kadındır bana gece gökyüzü mavi ve düş esnek eğri ve muğlak öç kesitlerinden eser yok orada dümdüzlüğümden düpedüz uzaktayım onun koynunda ey! .. başıma ağrı diye saplanan akılsızlığım avuntumdur geyik gözlerin elmalar kediler ve güz vişne ekşiliğinde bahar yüksek duvarlı bahçeler ekmekevleri tandır çökelek anne ve komşu teyze çocukluk işte böylesi bir çoğulluktur tekir büyüdükçe tekilleşen büyüklük bizim yaşamak sandığımız öyleyse kendimi mahpuslayacağım kör zifir bir akşamüstüne koynumda komşu bahçeden çaldığım kirazlar şıralı biraz -ama yeterince kırmızı- koynumda şiirler ve gece koşularıyla mahpuslayacağım kendimi hayatın büyük şelalesi ardındaki mağaraya çıktığımda örtsünler beni ahmed gibi ama çıkarsam tabii tufanlar kopsa çıkmam kan aksa çağlayandan su niyetine umurum değil sadece yoldaşlarımın ölüleri ulaşsın inzivama sadece onlara ağlayacağım çünkü sudan kırılgan ışıktan saydam akıştan şedit aşktan yufkayım zira zira kalbim ıscacık çökelekli bir gözleme kıvamında ah anam ah deli doğurdun beni ay vaktiydi çare yok yalın doğurdun beni yalan dünyaya.. ..onsekizşubatikibindokuz.. @.. Şükrü Özmen |