BİR BAŞKADIR KENDİ EVİNGeçen yıl, bahar başlarında Karlar henüz erimeye başladığında Tokat Artova yolunda Güldür güldür akan bir çeşme başında Avuçlarımızla Kana kana su içmiştik İlerde bir çoban 13-14 yaşında Sarı yağmurluğunu geçirmiş başına Koyunları otluyordu İki çoban köpeği kulaklarını dikmiş Bize bakıyordu Zil sesleri karışıyordu koyun seslerine Ve kırlara serpilmiş sarı çiğdemleri görünce Kendimizden geçmiştik Hatırladın mı sevgilim Sonra dayanamayıp Arabanın bagajından bir tornavida alıp Birkaç çiğdem sökmüştük Genişten almıştık topraklarıyla Kökleri zarar görmesin diye Sonra koymuştuk onları Kağıttan yaptığımız kaseye Ben direksiyon sallamıştım Sen çiğdemleri tutuyordun O zarif ellerinle Aldık, götürdük bahçemize Toprağı ile birlikte dikmiştik özene bezene Can suyunu da vermiştik haliyle Birkaç gün geçtiğinde Başlamışlardı tac yaprakları büzüşmeye Sonra kaybolup gitti sanmıştık Yanılmıştık Geçenlerde bahçeye gittiğimde Sarı sarı açmışlardı çiğdemler yine Sarmaşık gülün dibinde Sevinemedim İçim burkuldu aniden Boğazıma bir şeyler takılmıştı Üzerlerinde göz yaşına benzer damlalar vardı Mutlu değillerdi belli ki Kırlardaki gibi Bir şeyler eksikti Bir şeyleri eksikti Aslında gübre de vermiştim en organiğinden Sularını da eksik etmemiştim fakat Boyunları bükük Yaprakları yere döküktü Kimbilir çektikleri Belki de hasretlikti Mesela kır kokusu yoktu Koyun melemesi de duymadım Köpeklerde hırlamıyordu kulaklarını dikip Güldür güldür akan o çeşme de akmıyordu Demem o ki sevgilim Öksüz gibilerdi bahçemizde Biraz şenlendireyim diye Çoban olup kavalı aldım elime Hüzünlü bakışlarını yine değiştiremedim En ahenkli nağmelerimle Bir daha seveceksek kır çiçeklerini sevgilim Yeniden kırlara gidelim, kırlara gidelim Kendi evinde daha mutludur çiğdemler Bize yeter bahçemizdeki mis kokan güller Hatırlar mısın Ben Urfa’daydım Sen de Tokat’ta O zaman teknoloji de gelişmemişti Bir telefon bir günümüzü alırdı Sana mektup yollardım Sen de bana gönderirdin gül yapraklarıyla Ve o mektupları beklerdik haftalarca Şimdi çiğdemleri görünce O günler geldi aklıma Yıldızlara bakardım Ve inanırdım senin de Aynı yıldıza baktığına Bir başkadır kendi evin Kimse ayrılmasın toprağından Göçe zorlanmasın kimseler Ne Iraklılar, Ne Afrikalılar, Ne Filistinliler Ve de çiğdemler.. TOPRAK VE BARIŞ’TAN CEMAL EROĞLU |
teprikler