BENİ HİÇ TANIMAMIŞSIN!
Beni hiç mi tanımadın?
Bilmiyor musun ki ben sarsılmaz kayaların çığlığıyım? Ben ki dağların emzirdiği çocuğum, Gökte salınan bulutlar oyuncağım, Hınzır gecelerin beşiğinde uyumuşum, Ben ki rüzgarlar sallamıştır asırlarca o beşiğimi. Mağara duvarlarına resimler çizmişim kanımla, Sezar’la gladyatörleri izlemiş, Kleopatra’yla piramitler kurmuş, Musa’yla büyüyüp,İsa’yla bir kez daha doğmuşum, Tarihin çizdiği resmim ben! Firavunlarla gömülmüşüm her mezara, La ilahe illallah demişim her kavgada, Bedir’de at koşturmuş, Uhud’ta dağlara bekçilik etmişim, Alparslan’la Malazgirt’e girip, Fatih’le İstanbulu fethedip, Yavuz’la gezintiye çıkmışım Mısır’dan Yemen’e, Süleyman’la Viyana kapılarını zorlamışım. Şimdi diyorsun ki sen bana; Tarih seni unutmayacak. Unutmaz ki zaten! Tarih dediğin benim,ben tarihim. Ben ki,Abdülhamit’le tahta çıkmış, Vahdeddin’le inmişim, Ben Enver Paşa’yla en büyük hatamı yapmışım, Yine ben yüklemişim Çanakkale’de mermilere her topa, Ben döşemişim mayınları serin sulara, Kastamonu’dan İzmir’e mermi taşıyan kadınlarla, Kağnı üzerinde gözyaşı dökmüşüm, Meclisin sayısız kez açılıp kapanmasına şahit olmuş, Kuvayi Milliye ruhunu aşılamışım her kalbe, Cumhuriyet sancağını taşırken gururla, İstiklâl Mahkemelerinde yargılanmışım, Menderes’le,Celal Bayar’la... Şimdi geçmiş karşıma tarih diyorsun; Tarih benim diyorum sana,benim! Sağ-Sol kavgalarına mesken olmuş, İhtilal marşlarıyla uyanmışım bir sabah. Liberalizm şemsiyesi altında Emperyalizme bıçak vurmuş, Omzumda güzel günleri taşımışım, Bir kolumda dün,diğerinde bugün, İşte çıkmışım karşına, Ve sen diyorsun ki,hâlâ tarih... Tarih benim bu cihanda, Sen beni hiç tanımamışsın! Desene asırlar boyu boşuna kahretmişim kendimi, Her vurulan askerle vurulmuş, Her doğan çocukla merhaba demişim hayata, Belki milyonlarca kez... Gök kuşağına salıncak kurup, Yıldızları sallamışımken böyle, Ölesiye deli,çıldırasıya şaşkın. Sen beni hiç mi hiç tanımamışsın... *Hercaî* |
Tarihi bir tünelden geçtim
Beğenerek okudum
SAYGILARIMLA