Duy Beni
Bilmediğimi nasıl özlerim?
Anlamadığımı nasıl severim? Sen sımsıkı sarılırken sıcacık yorganına, Ben taşları yastık eder de yatarım. Sen ağlarken annem diye, Ben anne diyemeden yaşar giderim. Ben annemi özlemiyorum, Anne nedir bilmem ki. Ben yuvama gitmiyorum, Yuva nedir hiç tatmadım ki. Dün yolda bir resim buldum, Bir çocuk annesine sarılmış; Daldım gittim nedensizce. Sus derim susmaz yüreğim. Neden akar gözyaşlarım, Bilmiyorum... Neden sokak benim evim? Neden babam almaz eve? Nedenler doldu başıma. Üşüdüm.. Adım Mehmetmiş, Ahmetmiş; Kimin umurundaymışım! Donsam burda kime ne! Orda bir kalabalık var. Sordum neden burda insanlar Evleri yok mu onların da... Sokak çocukları için , dedi biri Yürüyoruz da...onun için... Onun için burdayız.. Gel sen de... Gülmek bana yakışmaz gülsem. Sustum kaldım öylece.. Neden sonra dedim ki Var mı yapacak bir iş? Ekmek alacağım, Var mı bir iş? Çekil git, Kapama önümüzü; Pankart görünmüyor! Sus, konuşmacıyı dinle! Dinledim... Bizi anlatıyordu... Ev diyordu, yuva diyordu. İş diyordu, aş diyordu. Duymadılar seslendim. Görmediler, burdayım. Çekildim kenara; Yürüyüp gittiler. Sokağımla beni, Başbaşa bıraktılar. Uzakta, derinden bir ses, Yavrum der; gidemem. Annem! Annem! Al beni, Sar beni. Yoruldum, üşüdüm. Duy beni. SERAP HOCA |