İzmirlim Kış Kuşum
bu sabah
bulutların arasından döküldü güneşin sararan saçları mavilere senin saçlarını okşar gibi hissettim bir ben bir de martılar aldı nasibini bulutlar içime hüzün döktüler gündüz yakamozunu gördüm ahh... imkansızım ela gözlüm varoş kanatlım kış kuşum... kırmızı rengimiz birimiz hilalli birimiz oklu ne kadar çok yakalardık hani mavi bakışlarımızla mutluluğu bir türkümüz vardı bir ağızdan çığırdığımız (‘Nereye Ey İnsanoğlu’…?) bugün ‘Altın Kapının’ sokağından geçtim Kordon’da payton yolcularına el salladım içlerindeki ses çınladı kulağımda ‘Kim bu deli’…? Kızlarağa Hanın’da öğlen vakti çok şekerli kahvemi içtim sana ayrılık gözüküyor dedi falcı abla ne tesadüftür ki burcumu da bildi karşıdan karşıya feribotlar gibi gidip geldiğim sevdanın seferleriydi seni hayal ederken beyazlar içinde bir kumru yaklaştı yanıma ne martılar ne kumrular sen bir tek benimsin ama benim olmadın İzmirlim kış kuşum… Gediz’e bulanık akardı duygularımız durmadan dökülürdü mavi sevdamız düşlerimize bir tarihte elbet Gediz dur alacak derdik oysa biz imkansızdık kavuşmakta en büyük suçu işledik aşkla bağlanmakla anladık ki...! çok istediğin olmuyor hayatta... gece kömür kokusu sokak lambaları ışığına sığınır bir efe gibi seke seke yola açılan su çukurlarından son kez asıldım dik yamacına soluksuz vardım yeşil boyalı evinizin yanına oturdum taşların üstüne dayandım kayamıza sen içeride ben dışarıda aralayıp perdeyi ela gözlerinle öpersin siyah gözlerimden bu gece son elveda imkansızlık kavuşmasına bak yine karşımızda o mavi şehir biz birbirimize yakın olsak/ta aşk yüzen şehir daha yakın sevi/şen yakamozlara her gece el salla beni düşleyip yakamozlara... bir fener bekçisi olmak isterdim sen o kulübemizde sev/da müdürüm seninle doyuracaktım aç duygularımı sen ki bir ömür sevdanla besleyecektin açlığımı susuzluğumu yüreğimi gözümü iki gün oldu işime son verildi üzülürsün diye diyemedim ağlarsın ağlatırsın bilirim ıslanır gözler neyse… yarın ayrılma vakti olacak bu şehirden düşündüğümüz düşlediklerimizde yeşeren bir sevda bir düş olacak bakışlarımız sen mavi şehir gibi solmayacaksın sana en çok sevdiğin altı harfi söyleyemeden gideceğim sen onu bileceksin ara sıra hatırla kış kuşum İzmirlim…! |
Sonu ayrılık olan her düş gibi acı hatıralarıyla
kızlar ağasının kahveleri hala muhteşem..:)
teşekkürler tebrikler