KİMDİ NUH’ UN GEMİSİNDE KAPTAN
(şu geniş yeryüzünde dar bir vicdanla
her giden bir sancı bıraktı alnımın ortasına) Yedi tepe dere gök Haykırası var kursağımın Nerdeler... Dağlar denizler ardından - galyotlarda kürek çeken köleler Kirli gözbebekli kirli sakallı eşkiyalar Persler Roma Osmanlı Entrikalar diyarı saltanat kayıkları Onca han onca sultan onca kral Kazıklı Voyvoda Korkunç İvan Dünyayı fethe kalkan İskender Nerdeler... Hepsi gitti birer birer Mor atlaslı gemi küpeştesinde Köz edip yaşamın yeşil umutlarını Kara bir tül çekerek yüreklere Rüzgar yemiş yangınlarla Gittiler Hani bin bir baharın cilveleştiği bahçe Ne kaldı geriye Okunmadan yırtılan aşk mektupları Koklanmadan solan güller Bozulan kuş yuvalarından gayrı Ne kaldı geriye İşte sen zalim insan! Başak sürünce biçti buğdayı - içindeki vahşi hayvan Sancıların bundandır hasat mevsimleri Kazananın da kaybettiği bir yarışta Başladığın perdede değilsin şimdi Damarlarında kirlenmenin izleri Örtmüyor soluğundaki ölüm ağırlığını karnı doymuş çocuk gülümsemeleri Elbet savuracak bir rüzgar seni de bu sahneden Yazdığın tirat hatırlanmayacak Tanrı bile unutacak adını Hangi ayet, hangi bab, hangi mezmur kurtarır seni bunca günahın vebalinden Sicili bozuk vahşi gen haritana kan sızıyor dişlerinden Kan sızıyor dişlerinden Hüseyin Çelikten |
Sevişini kandillere koyuyorum
Her yanım şimdi hasret,
Ben Araf’da bir lanetli
Seni mühürsüz seviyorum
Ah..! Yar
Bu şiir yazılırken yandı
Bana kuş bilmez dilin kaldı
Süleymaaaann..! Söyle kuşlara
Kimiz biz, anlatsınlar o vefasıza
Süleymaaaann..! Söyle kuşlara
Nuh’un gemisinden
Kaç kişi kaldık, şunun şurasında
seçkiyi kutluyor şiiri kendi özel arşivime alıyorum
saygılarımla