Sayfadaki Yüz
Bir sen kalmıştın
Dizelerime akmayan, Duvarlarımda yankılanmayan Ya da hep oradaydın Gizlice dolaştın düşüncelerimde Döküldün gözyaşlarımdan Sığamadın,taştın sayfalara... Yüzünü neden saklıyorsun? Neden yanlışlığıma,yanmışlığıma Bir yalnızlıkta sen ekliyorsun? Bilirsin ki gücüm yok Olmadı deyip yeni bir şiir yazmaya, Sende acıtıyorsun yüreğimi Hatırlatıyorsun geçmişi, Birde hırkan varmış üzerinde Nerden çıktı şimdi Döküyorken içimi! Ama bu koku tanıdık... Mayıs’ın ilkbahar kokusu kalmış hırkanda... Ağlattın şimdi beni Tıpkı öncekiler gibi, Ve de terkettin Her biten şiir gibi... Devam etmeli şiir,şarkılar susmamalı Akrep yelkovanla yarışsada Uykuya kapıyı açmamalı, Teşekkür mü etmeliyim sana Dinleyici olduğum bir hayatta Rolümü değiştirdiğin için, Ya da düşman mı olmalıyım Zahiri olduğun,zifiri gecelere mahkum olduğun için... Yolun ortasına durmuşum, Gitsem kaybolacağım Dönsem kahrolacağım. Bir şey söyle, Bari sen anla! Anlatamadıklarımı;anlamını,kavrayamadıklarımı... Bir şey söyle ki delirmeyim Susma...Bana bunu yapma, Beni kendimle bırakma. Dostlarım vardı,düşlerim, Bir de sevgilim. Ama hatırlamıyorum, Bilmiyorum neden kanıyor içim... Korkuyorum!Sonunda bitecek bu şiir, Ve sen gideceksin, Kim olduğunu bilemeden, Sesini duyamadan... Güle güle yüreğim, Güle güle... Ekim 2004/Çankırı |
kutluyorum...