kal diyor gece kalamıyorum
kal diyor gece
kalamıyorum sürüklüyor rüzgar savunmasız yaprakları durgun sularda direnen saçlarım çocukların elleri çimen kokuyor bilinmez artık neye geç kalmışım erken yaşamışım belki bilinmezliği ve belki geç buldum seni tozu dumana katıyorken kırlangıçlar göç yağmuru ıslatıyor yolları arkama almışım bense tüm güvenimi önüm uçurum kal diyor gece kalamıyorum kalbimi de alasana yanına döksene içini içime hani fırtınalar kopartan yağmurlarınla ıslatsana yanaklarımı okşasana gözlerimi bakışlarınla çığ düşürüp ansızın buz kesen gözlerine far tutulmuş tavşan gibi çivi gibi olduğum yere müebbette bir mahkum gibi tutsana beni yoksa seline kapılıp sokakların bir yaprak gibi gidiyorum kal diyor gece kalamıyorum İlyas YAĞCI |
bir yaprak gibi
gidiyorum
kal diyor gece
kalamıyorum
Kaleminiz daim ola...