Gider
Nedendir hiç bitmez efkârım gamım
Her dem gözlerimde yaş olur gider Düşer bir tenhada bu garip canım Kurt yemez kuş yemez leş olur gider Fermanı da deli gönül fermanı Tabipler bulamaz derdim dermanı Süremedim bu dünyada devranı Ömrümün baharı kış olur gider Ceht eyle sevdiğim yayla zamanı Doymadan yitirdim kaşı kemanı Hep mi bana verir ah-ı âmânı Bakmaz üçe dörde beş olur gider Yâre sorun acı mıyım haz mıyım? Yâr göğsünde teli kırık saz mıyım? Bilemedim ördek miyim kaz mıyım? Ömür bir kanatsız kuş olur gider Gülmese dünyada çirkinler gülmez Vefasız bir kere yüzüme gülmez Hiç kimse kimsenin derdini bilmez Yanar bağrım yanar taş olur gider Bir güzeli sevdim on dört yaşında Kirpikler ok olmuş keman kaşında Herkes kendi umudunun peşinde Benim umutlarım düş olur gider Çamlı bellerinde sazım çalmadı Selam verdim selamımı almadı Dostlarımda bile vefa kalmadı Yazık emeklerim boş olur gider Meşelidir yüce dağlar meşeli Zalimin eline düştüm düşeli Bir soğan bir avuç bulgur misali Yenilmez içilmez aş olur gider Şu garip dünyaya geldim giderim Her dem senin rızalığın güderim Senden başkasına baksa didarım Korkarım zalime baş olur gider Kadir Mevla’m sende kaldı dileğim Sen olmasan bükülmezdi bileğim Baştan aşağıya derdim çileğim Kişi ameline eş olur gider Seveni sevene versen sevinse Herkes muradına erse sevinse Zalimlere dur desen de övünse Ozanca bir zaman hoş olur gider Ozanca/İzmir |
Zalimin eline düştüm düşeli
Bir soğan bir avuç bulgur misali
Yenilmez içilmez aş olur gider
Halk şiirlerimizin en önemli özelliklerinden birisi ortak söylemler, deyişler , benzetmelere sahip olmasıdır.
Kimi mısrlarında Karacoğlanın, kimi mısralarında Dadaloğlunun kimi mısralarında anonim türkülerimizin esintisi duyuluyor.
kUTLARIM BU GÜZEL HALK ŞİİRİNİ VE OZANIMIZI.