savaşlık
eli ayağı tutuşmuş gökyüzü önünde ölüler
usturadan düşen sesler infilak halindeler bomba bomba yıldızlar göğü terkediyor kurşun ısırıklarına takılanlar dökülüyor metalik seslerin kulaklardaki ölüm tıkırtısı ölüm veren tarlaları süren tank zıngırtısı ceset renkli ağacın altında saklanan biri gözlerinin içinde korkan yüreğinin bir resmi sanıyor ki ölmek ömrünün en feci işi ölmeden evvel gördükleriyle olan ömrüde bitti biterken doğan güneş altında yaşayan biri dökülen kanlarla büyüyen korku denizini geçmek isterken yaklaştığındandır belki korkusunu ölüm bilerek düşmanını gebertti savaşlık bir alandakiler sana bana kalabalık anlamayana anlatmakla bunca kelimeye yazık |